Annenin beşiğindeydik
Hangi ara yaşlandık biz?
Hayatın eşiğindeydik
Hangi ara yaşlandık biz?

Daha dün körpe çocuktuk
El kadardık, pek küçüktük
Deli doluyduk, uçuktuk
Hangi ara yaşlandık biz?

Herkes kendine yol seçti
Kimi kolay, kimi güçtü
Çocukluk ne çabuk geçti
Hangi ara yaşlandık biz?

Görmez olmuş gören gözler
Aşınmıştır, tutmaz dizler
Ne desen boşadır sözler
Hangi ara yaşlandık biz?

Düşlerimiz Kaf’ta kaldı
Her ne varsa lâfta kaldı
Gönüller arafta kaldı
Hangi ara yaşlandık biz?

Kar beyazdır saçlarımız
Bini aştı suçlarımız
Sonsuzadır göçlerimiz
Hangi ara yaşlandık biz?

Söz yetmez gafile şimdi
Dönmüşken sefile şimdi...
Yaş dökmek nafile şimdi
Hangi ara yaşlandık biz?

Dizlerde yok dermanımız
Küle döndü harmanımız
Hak’tan geldi fermanımız
Hangi ara yaşlandık biz?

Mâziyi bugünle kardık
Gönül yaramızı sardık
Ömrün menziline vardık
Hangi ara yaşlandık biz?

Hayat arkamızdan itti
Bir de baktık ömür bitti
Gençlik nerelere gitti?
Hangi ara yaşlandık biz?

Meyve vermez dallar şimdi
İş göremez kollar şimdi
Hakk’a varır yollar şimdi
Hangi ara yaşlandık biz?

Bir ömür verdik, ne aldık?
Yanlış kapıları çaldık
Tren kaçtı, yaya kaldık
Hangi ara yaşlandık biz?

Çoğu gitti, azımız var
Torun torba, kızımız var
Derinlerde sızımız var
Hangi ara yaşlandık biz?

Yol ayrımı, mevzu derin
İster övün, ister yerin
Aynalar söyleyiverin!...
Hangi ara yaşlandık biz?

Kışa dönmüş baharımız
Leyle dönmüş neharımız
Ziyandayız, yok kârımız
Hangi ara yaşlandık biz?

Geçmiş seneler, asırlar...
Aynayla söyleşir sırlar
Sen sus, konuşsun nasırlar
Hangi ara yaşlandık biz?

Gözler fersiz, viran iller
Söz firarda, suskun diller
Bahçemizde solmuş güller
Hangi ara yaşlandık biz?

Yaramızı saran el yok
Uçurumdan öte yol yok
Bahçelerimizde gül yok
Hangi ara yaşlandık biz?

Giden gitti, geri gelmez
Gönül mahzun, yüzler gülmez
Kimseler hâlinden bilmez
Hangi ara yaşlandık biz?

M. NİHAT MALKOÇ