Bu şiir, derin bir içsel yolculuğun izlerini taşıyan ve ölümlü dünya temasını işleyen etkileyici bir eser. Şair, kelime seçimleri ve anlam yüklü ifadeleriyle okuyucuyu duygusal bir atmosfere davet ediyor.

İlk dört dize, hayatın kırılganlığını ve geçiciliğini dile getiriyor. "Şu ölümlü dünyada bir nefes kadar hükmümüz, Her an kırılabilir telleri hayatın bir dirhem" ifadeleri, yaşamın ne kadar geçici ve fragman gibi olduğunu vurguluyor. Bu noktada, hayatın tel tel, anı anı kayıp gittiği bir gerçeklikle yüzleşiliyor.

Şair, "Gökyüzünde seyrederiz yıldızlar ardında özlem, Ölümlü dünyada aşkın sonsuzluğuna öykünürüz." dizesinde, özlemin ve aşkın sonsuz bir boyuta taşındığı bir imge çiziyor. Gökyüzündeki yıldızlar, insanın arayışlarını ve sonsuzluğa duyulan özlemi simgeliyor. Aşkın sonsuzluğuna duyulan öykünme, ölümlü dünyanın sınırları içinde yaşanan bir özlemi ifade ediyor.

Şiirin devamında, "Sessiz gecelerde yankılanan ölümlü çığlık, Bir gün bize de vuracak kapımızdan. Gözlerimiz kapanacak, sonsuz bir sessizlik, Ölümlü dünyada her veda, sevgi saran anıları." dizeleriyle ölüm teması vurgulanıyor. Sessizlik, ölümün getirdiği sonsuz sessizliği ve veda anlarının yarattığı hüznü çağrıştırıyor. Sevgi, yaşamın anlamını belirleyen temel unsurlardan biri olarak öne çıkıyor.

Şair, "Bir çiçek gibi solacak her bir ölümlü güzellik, Yağmur damlalarına karışacak gözyaşlarımız. Ölümlü dünyada, sevdalar sonsuzluktan beslenir, Ve biz, bir gün ölümlü dünyanın kucağına düşeriz." dizeleriyle de yaşamın geçiciliğine ve sevdaların sonsuzluğuna vurgu yapıyor. Çiçek gibi solan güzellikler, yaşamın kırılganlığını simgelerken, yağmur damlalarına karışan gözyaşları, yaşamın zorluklarına ve hüzünlerine işaret ediyor.

Şair, ölümlü dünyanın karmaşık ve duygusal bir labirentinde gezdiriyor okuyucuyu. Kelimeler aracılığıyla yaşamın acı tatları, güzellikleri, aşkları ve veda anlarının hüzünleri bir araya getirilerek, okuyucuya derin bir düşünce ve duygu seli sunuluyor. Şiir, insanın içsel yolculuğunu sorgulatan ve hayatın derinliklerine dair bir yol haritası çizen etkileyici bir eser olarak öne çıkıyor.

Şu ölümlü dünyada bir nefes kadar hükmümüz,
Her an kırılabilir telleri hayatın bir dirhem.
Gökyüzünde seyrederiz yıldızlar ardında özlem,
Ölümlü dünyada aşkın sonsuzluğuna öykünürüz.

Sessiz gecelerde yankılanan ölümlü çığlık,
Bir gün bize de vuracak kapımızdan.
Gözlerimiz kapanacak, sonsuz bir sessizlik,
Ölümlü dünyada her veda, sevgi saran anıları.

Kırgın düşlerde kaybolur yaşam tecrüben,
Ölümlü dünyada acılarla örülü bir serüven.
Gökyüzünde süzülen kuşlar gibi özgürken,
Ölümlü dünyada yorgun düşer adımlar aydınlığa.

Bir çiçek gibi solacak her bir ölümlü güzellik,
Yağmur damlalarına karışacak gözyaşlarımız.
Ölümlü dünyada, sevdalar sonsuzluktan beslenir,
Ve biz, bir gün ölümlü dünyanın kucağına düşeriz.

UMUT ŞAİRİ A.N.ALPEREN, 2.12.2023 MERAM