UNUTTUM SENİ
UNUTTUM SENİ
Uyandım... Terk etmişsin kürt dağını benden habersiz !.. Hoşça kal, demeyi bile bana çok görmüşsün. Ne büyükmüş öfken ?... Ne büyükmüş Nefretin !.. Oysa ben... Yıldızlı gecelerde dahi, ay ışığı altında, İncinmeyesin diye, Hak’kın rahmeti gibi yağarken yüreğime aşkın, Yalvarırdım... Ya rabbi !.. diye başlayan cümlelerle... Üstünü, yüreğimle örterdim, Gözlerini, Bakışlarımla öperdim. Şimdi... Tütün dumanının insafına sığınmış durur kederim... Tüm gelincikler, yüreğimin kanamasından alır olmuş kırmızı rengini. Dağlar üstüme çökmese, belki çıkar yürürdüm biraz Böget’te, Açılırdım... Yürümeyi severim, bilirsin... Leçelik’te emanet ettim düşlerimi usulca akan bir pınara... Anlatsın seher vakti Güneşi ve Böget pınarı’nı geride kalanlara... Kötü dileklere kapalı bir zarf bırakıyorum umuda !.. Hâl hatır sormak değil niyetim, Hayâlinden bilirim... Hâlâ eskisi kadar güzelsin... Söylesene ?.. Başka dağların baharları daha mı yaramış ne ? Saçların hâlâ eskisi kadar siyah... Beni, boş ver... Boş ver beni... Bıçak sırtı ve dalgalı bir yol benimki... Her durağında içime çektiğim tütün gibisin işte... Merak etme !.. Bak !.. Unuttum seni... UNUTTUM SENİ. Arif Sami İğde. |