ŞİİR DEKİ HİKAYENİN SONU: SEVEN ERKEK YORGUN! AMA, ORTADA BENCIL KADIN YOK!
Yaşamın son bulduğu, yaprak dökümü şu sonbahara inat!
Aralık ayının soğuk ve kasvetli havasına inat gel... Hadi, bir gece ansızın çık gel... Davet etmeme gerek yok! Biliyorsun! Kalbim, gönlüm seninle... Hadi, durma çık gel! Atıl kollarıma! Sarıl boynuma! Aralık ayına nispet edercesine gel... Yalın ayakta olsa... Saçların dağınıkta olsa... Yine de en güzel tebessümünle gel... En güzel olduğunu düşündüğün halinle gel... Aralığın o, soğuk ve kasvetli havasına inat... Gülerek gel... Öyle ki, güller açsın yüzümde... Kuşlar uçsun, o güzel yüreğinde... Sevginin timsalı güllerin... Zerafetin temsili kelebeklerin ömrü uzasın... Gel sarıl! Isıthahaya inat bu bedenimi... Isıt bu üşuyen kalbimi... Bana sımsıkı seven o sıcak kalbinle... Bilir misin? Herkesin bir sonbaharı vardır... Soğuk ve kasvetli... Kiminin, yaşamadan yaşlandığı... Kiminin yaşlanmadan yaşadığı… Evet Tıpkı, dört Mevsim gibidir insan hayatı… Gülerken “yaza”... Sevinirken “ilkbahara”... Soğurken “kışa”... Hayalleri yıkılırken “Sonbahara” benzer... Hadi, çık gel... Sevdiğini gösder... Sevginle ısıt üşüyen kalbimi... Sen gelmezsen bak, yıkılırım... Sonbahar olurum... Sonra, yağmur olur, dökülür, göz yaşlarım yanaklarıma... Bir sonbahar yağmuru gibi yağıyor aşkım üzerine... Bir sonbahar esintisi, gibi o, kadife sesin, kulaklarımda... Ey sevgili! İlkbaharı, yazı boş ver... Herkes âşık olur o, mevsimlerde... Seveceksen eğer beni... Sonbahar yağmurları üzerine, yağarken sev beni... Hadi gel... Bak, üzüntüden ben akşam oldum... Artık, hayat yapraklarım dökülüyor usul usul... Hadi inat etme gel... Adı, sonbahar olan aşkım... Belki bir soğuk sonbahar gecesi hatırlatır beni sana... Yapraklar düşerken dalından bir bir... O, apansız ayrılığımızı hatırlarsın belki... Hadi inat etme çık gel... Birlikte baharın o, cıvıl cıvıl Nisan ayından çalalım biraz... Biraz da, kuşların o güzel melodi seslerinden... Biraz da çocukların neşeli kahkahalarından alalım... Ve gök kuşağının renklerine boyayalım bu kasvetli hayatımızı... Sen aralık ayının, ayrılık soğuğuna inat... Kasvetli yağmurlu havasına inat... Bak kollarımı açtım sana... Çık gel duyarsız sevgilim... Hadi kop, koş yanı başıma... Sol yanıma... Başıma... Taç ol hayatıma... Yani, hasretinle yanan bağrıma... Sevdanla kavrulan yüreğimin tam ortasına... Bir sevgi seli gibi gel bana... Senden sonra ne hazan kalsın... Ne yaprak dökümü olsun… Belki bu soğuk sonbahar hatırlatsın beni sana.... Yapraklar koparken dalından tek tek... Hayattan da beni nasıl koparttığını... Yaşamdan nasıl koparttığını... Dinçer Dayı |