GAZİ NENE HATUN
Elinde kazma, kürek, sopa, tırpan, taşıyla,
Karar veriyordu Nene Hatun bir başıyla, Ermeni’ye, Rus’a, gözleri dönmüş düşmana, Karşı çıkıyordu Nene Hatun bir başıyla. Osmanlı Rus savaşı çıkıverdi ülkede, Aziziye Tabyasını savundu yiğitçe, Küçük yaşta oğlu kızı bırakıldı yalnızca, Tarihlere yazıldı Nene Hatun böylece. Daha yirmi yaşında taptaze bir gelindi, Moskoflar tarafından Tabya ele geçildi, Erzurum halkı duydu, herkes fırladı çıktı, İçlerinde Nene Hatun en genç bir gelindi. Ağabeyi, kocası da gitmişlerdi cepheye, İkisi de şehit oldular cennet ülkeye, Üç aylık bebeği everdi Allah’a (CC) emanet, “Nene Hatun kurbandır, bu can olsun hediye.” Aziziye Tabyası bin şehitle alındı, İçlerinde Nene Hatun Gelin yaralandı, Aldırmadı yaraya, düşünmedi bebeği, Nene Hatun hemşireydi, sardı sarmaladı. Düşman gidinceye kadar, gitmedi evine, Mazhar oldu Erzurum halkının sevgisine, Bu vatan minnettardır, öksüz değildir asla, Ecnebi hayrandı, Nene Hatun hizmetine. Bir asalet yaşadı, Nene Hatun ve halkı, Elindeki baltaydı; yıldırdı topu, tankı, Bir ecnebi subaya cevabı top gibiydi, Yine aynı heyecanla veriyordu yankı. Sözün yetersiz kaldığı yer vatan sevgisi, İşte Nene Hatunlar, yok ülkemin kaygısı, Kıyamete kadar sürecek Türk’ün saygısı, Bir küçük minnettarlık EŞREFÎ’nin övgüsü. EKREM GÜRER (YOZGAT 2001) |