SEYİT ALİ ONBAŞITürkoğlu Türk askeri Seyit Ali Onbaşı, Onunla kazanıldı Çanakkale Savaşı, Çatışma esnasında şehit oldu tüm tabya, Yalnız bir kendi kaldı, bir de candan adaşı. ‘Ümit kesilmez’ dedi, çıktılar güverteye, Toz duman olmuş her yer, baktılar ki ülkeye, Deniz bile kıp kızıl fokur fokur kaynıyor, Yoktu vakit, yoktu bir dakika düşünmeye. Düşman acımasızca saldırıyordu her yerden, Toplu, tüfekli, zırhlı dağ gibi gemilerden, Yağmur gibi yağıyor, dağları çınlatıyor, ‘Çıkmak gerek’ diyor Seyit, ateş denizinden. Ne mürettebat kaldı, ne top- tüfek mermisi, İmha olmuş bütün nefer, yok olmuşlar hepsi, Kendine geldi Seyit, çabukça buldu bir şey, Tam iki yüz yetmiş altı kilo top mermisi. Arızalanmıştı topa sürülen merdiven, ‘Allah Allah, bismillah’ diyerek Seyit birden, Sırtına almasına yardım etti arkadaşı, Kaldırdığı ilk mermiyi, sürdü topa hemen. Oluncaya kadar bir daha, bir daha koydu, Dağ gibi gemileri bir bir yatırdı, oydu, Çıkıp geldi komutan, Seyit’i kutluyordu, ‘İzinsiz girenlerin, sonu budur’ diyordu. Yalnızca, iki Ali denizin ortasında, O batan gemilerin halleri sonrasında, İşte biz Aliler, Seyitler varız, biliniz: Herkes yerini bilsin, bu dünya sahnesinde. Denizden su içilmez, bunu bilmez misiniz? Çanakkale geçilmez dersi almaz mısınız? Neredendir bilinmez, doğru gelmez misiniz? EŞREFÎ de affetmez, imana gelmezseniz. EKREM GÜRER (YOZGAT 2001) |