ÜZÜM BUHURU
Saat 05.15, takvimde kasımın son gündüzü.
Soluğumda yazdan kalma bir tutam telve ve sandığımda kalan son kuruş maden ile Sarraflar dolaştım en kusursuz şarap için. Sırrında senin saklı olduğun hardal tanesini Sahanda öyle bir dövdüm ki, iki tutam kışlık ölüm, Sisli günün sırtında gezen kurban tüyünden utandı. ***** Ahh Firuze biliyorum yanakların şuan al al Cezvende ise yıllanmış sevdaların tatlı şırası, Sabah rüzgarı da göğsünde üzüm buhuru estirir. Bilirim, sende kasımın son gündüzünü bilirsin. Ah’lar albümünden çalsın o zaman okkalı bir nefes türküsü. ***** Hülyalar defterimde hüzün başlı başına gurbet. Aklımda fikrimde adı sen olan müthiş memleket. Bırak takvim ve kasımın sonu yerin dibine batsın. Nasılsa istikrar olmuş nefesinde mistik ustalığı yaşamın ***** Firuze… Madem kasım bitti, bir aralık yanıma uğrasan, İliklerime kadar hissetsem şarabı ve aşkı. tutsan kollarımdan uzatsan sırt üstü, - Göğsündeki buhuru üfürsen suratıma da Saat 05.15’lerime nefes olsan… |