NABZINI ALAMAZKEN İNSANLIĞIN...İlahi Rengin d/okunuşunda saklı ümit ve sevgi Hani, hani, b/ağlasan durmaz sözcüklerin neferi Şairin ikliminde saklı acının ayak izi Ve solan çiçekte saklı sönen balonu göğün rakımı Ve işte içtimada çocuk ve şiir Evrenin tek hâkimi değil asla beşer Şaştığından da fazlasını zikreder Ölü beyninde saklı olsa ne ki o yalan yanlış fikir? Zümrenin peşine düştüğü Ölümcül bir güdü iken nefreti ve kini Saçar da saçar Nasıl da pervasız bir acıdır: Gün doğuşunu lekeleyen Gecenin zifirine sadık iken elem Mıntıkası kayıp bir mısra Beyitler alaşağı Hazan muktedir yağan kara yağan acıya Göğün tembihi Yerküreninse öfkesi Dolgundur başaklar Doyurucu mu saklı sığınmacılar? Hani, dünyanın kürediği İnsanların birbirine en çok da mazluma zulmettiği… Bir frekans işte nabzını alamazken insanlığın İçinde saklı s/onsuz ukde yarım ağız sevdaların Mezar taşı Memba suyu Issızlığın izi ve kiri Meftun olmuş yüreğinde taşan çamuru Boca etmişken zalim ve iblis ve müridi. Şafağı atar gecenin Şairin şakağına dayalı kalemin tetiklediği Yetmedi tartaklanan masum yüreği O zümre ki: İçinde saklı masum ve mazlum ve çocuk kalbi En çok hırpalanan yine sadık Rabbine İnancın eşiğinde salınan bunca insan Yoksa yoksa beşik kertmesi miydi acının sönmeyen feri Bulamacı yokluğun Bir zerrede saklı iken güneşin hicri Mehtabın kovaladığı o yıldızı Ha Kutup ha Zühre Kaçanın kovalandığına dair inancın güftesi Sessizlik ise bestelerin en naçarı Rabbine sadık her kul Varla yok arası hemhal Olduğu kadar izini sürdüğü gerçekle iştigal Küreyen toprağı Kükreyen evrenin Kral Aslanı Aşkın diviti Bulaşır kanın izi ve lekesi Dünde saklı kalsa ne ki Nefretin gölgesi Ve zulmün hası Bir mecra ki: Sessizlik mazlumun baş tacı ve ayak izi Neşreden gün ışığı Bir safsata değil asla barışın ve insanlığın ç/ağrısı Çürüyen bir zümre Dünyanın ahalisi göz yummuşken bir kere bu bitimsiz zulme Dinecekse bir an evvel teyit ettiği Rabbin Elbet sabrına katık eder İlahi Adaletin Yanan feri Yâdı mazinin şair yüreğine kefil Acının mahzeni Açamadığı kadar kara kutuyu bir Allah’ın kulu: Elbet dinecek narı, acısı, yalnızlığı Kör noktası İken bu bitimsiz öfke ve kini ve kiri İlla ki beyaza boyayacak âlemlerin yüce Rabbi… |