BU GÜNBeş param yoktu Ellerin cebimde dulaştım durdum Sahilden renkli taşlar topladım Martılara ıslık çaldım bir süre Denizde taş sektirdim... Hiçbir şeyle avunamıyordum Yüreğimde kısıkıntıyı atamıyordum İnsan selinin aktığı caddelere daldım Başım çatlıyacak gibiydi Ayaklarım titriyordu. Işıklı vitrinlere burnumu dayadım Mankenlere hal-hatır sordum Renk renk giysiler seçtim sana Birden parasızlığımı ve sensizliğimi hatırladım Midem başkaldırmış isyan ediyordu Sigarasızlık başımı döndürüyordu Bu anlamsız kalabalıkta Bütün güzel kadınlar biraz sana benziyordu İçimden ağlamak geliyordu Bir dost yüz gördüm kalabıkta Gülerek yaklaşıyordu Uzun uzun konuştuk Seni sordu, söyleyemedim gittiğini Biraz borç istedim... İki sandviçle karnım doydu Birde sigara yaktım üstüne İşte sevdiğim benim için Sensiz yaşamak buydu... Bugün bir yelloz gördüm Önüm sıra kırıtıyordu Bir gözleri vardı çapkının Allah inandırsın sanki sen Seni düşündüm... Vefasız dudaklarını da İçim sızladı birden. Canım sıkıldı durdu bütün gün Akşama doğru hafiften bir de yağmur başladı Gökyüzü gürültüyle dövünüyordu Eve dönmeye korkuyordum Yağmurda düşünmek zordu Islanmıştım ölesiye yorgundum Yorgunluğum yoldan değil, Serseriyim, düşkünüm Yokluktan, parasızlıktan hiç değil, Beni çaresizlik bitirdi Beni sensizlik yordu... Emin Barut |