Şems SuresiŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ŞEMS SURESİNİN ANLAMI
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. ﴾1-10﴿ Güneşe ve kuşluk vaktindeki aydınlığına, güneşi takip ettiğinde aya, onu açığa çıkarttığında gündüze, onu örttüğünde geceye, gökyüzüne ve onu bina edene, yere ve onu yapıp döşeyene, nefse ve ona birtakım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilham edene yemin ederim ki, nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir. ﴾11-15﴿ Semûd kavmi azgınlığı yüzünden (Allah’ın elçisini) yalanladı. Onların en bedbahtı (deveyi kesmek için) atıldığında, Allah’ın Resûlü onlara: «Allah’ın devesine ve onun su hakkına dokunmayın!» dedi. Ama onlar, onu yalanladılar ve deveyi kestiler. Bunun üzerine Rableri günahları sebebiyle onlara büyük bir felâket gönderdi de hepsini helâk etti. (Allah, bu şekilde azap etmenin) âkıbetinden korkacak değil ya! "Sadakallahul azim", "en doğrusunu Allah bilir"
Bulutsu düşlerde,
Uykunun tam ortasındayım. Gel diyecek kadar ona yakınken Nereden çıktı gözlerimi inen sisler; Pusun tam ortasındaydım. Gök delindi Kırk gün kırk gece yağmur, taş yağdı. Yer doldu, taştı, kustu. Boğulmanın eşiğinde, ölümün ortasındaydım. Ardından Şems Suresi yankılandı, Yemin, yemin bir çok yeminden sonra sisler kalkıverdi. Buna "Çekil" diye bir nida takip etti; Gök kapandı, sular çekildi, taşların ardı arkası kesildi. Dağlar, ovalar, nehirler, denizler, kıtalar belirdi. Binlerce, milyonlarca, milyarlarca beşeri tatlı sularla canlandı. Hayretin tam ortasındaydım. Gökten, Yıldızlardan, Çok, çok uzak diyarlardan bir çocuk düştü yeryüzüne. Düşünce başının üstüne, Dizleri kan içinde ne ağlayabildi ne de güldü. Güneş uzattı elini kaynaştırırcasına yarasını. O an tutulmanın tam ortasındaydım. Bu manzara karşısında çocukça gözyaşı düştü elime, Güneşin kızgınlığı ile birlikte gönlüm, gönlüm "cız" etti. Ah, dehşetin ortasındaydım. Gündüzü gece takip etti; Geceyi Ay aydınlattı. Loş ışığın tam ortasındaydım. Çocuk şöyle aya bakıp, bana dönerek yalnızca "Şems" diyebildi. Şems, Şems, Şems... Daha tam idrakine varamadan gözden kayboldu. Kastettiği, Ayı ışığına veren, karanlıkta görmekten mahrum kaldığımız ama varlığını bildiğimiz güneş miydi? Soğuk bir duşun/düşün ortasındaydım. Vakit kuşluk vakti, Akıl gezdi dolaştı başa geldi. Çocuk ne vakit büyüdü, büyüdü mü... Artık kemalin tam ortasındaydım. Evvelden bir nizam vardı, intizam içinde Ezelden bir lafzen vardı, lafzı tüm alemce bilinen... Can hep en güzeli istedi. Yasaklananlar hep tatlı geldi. Bugün Söylenilen ile unutulan lafzın tam ortasındaydım. Mesut TÜTÜNCÜLER 15.11.2023 |