Uçan kuştan ne haber
Uçan kuştan ne haber
Kışlar düğümlenirken boğaza Göğüste sıkışır düğmeler Sıkı bir pazarlıktır tenle tin arası Üşümezsin içinde fışkıran hararetten Kuşlar uçar bulutların üstüne İçinde çırpınırken, ölü kuşlar Alaca bir karanlıktır gökte maviliği saran Yıldızlar pusula olmaktan çıkar Ay gizler yüzünü Yerin kabuğu kaymak tutmaz Arının peteğinden bal çıkmaz Şehir vahşi bir orman Her hışırtı bir korku Her gölge bir düşman Şafağın önüne yığılmıştır korkuluklar Sökülmez gün sabaha İşte o an o zaman Özgürlük türküsü Kapını çalar Ezberindeymiş gibi mırıldarsın Hiç bilmediğin Coşkûnî |