Kırgınım Sana Zaman!
Bir çocuğun öfkesi kadar kızgınım sana zaman!
Neden benden habersiz, yıllarımı çaldın? Sen beni güldürmek mi istiyorsun insanlara? Dur dur yoksa şaka mı yapmaktı niyetin? Ne dersen de kırıldım bir defa sana! Dün senin yüzünden gözyaşı döktüm damla damla... Keşke duymasaydım latife de olsa. Aldım başımı gittim,hesapsızca. Yol uzadı da uzadı,ben ilerledikçe o kaçtı. Bir masalın içinde sandım kendimi, Cimcikledim kendimi,canım yandı. Anladım ki, Gerçekmiş,gerçekmişsin meğerse, Seninle yıldızımız barışmasa da. Kırgınım sana zaman! Beni küçük düşürdün en sevdiğim karşısında, Konuştum konuştum ama nafile! Kendi kendimle konuşmuşum. O ise, Anlamadı kırılganlığımı, Gülüp geçti,naz yapıyorum diye. Oysa ki biz şairler hassas oluruz, Camdan kalp taşırız sol yanımızda. Başkalarının güldüğüne biz oturur, Ciddi ciddi gamlanır,ağlarız. Darılttın kendine beni zaman! Boğazımda düğümlendi yaptığın oyun, Su içsem de yutamadım,kalbime saplandı o gün. Kızgınım sana zaman! Bir yanım kanamalı hasta şimdilerde. Adil olmadığın için, Kimine er bana ise geç verdiğin, Geç verdiğin ödül için. Kimbilir belki günün birinde, Çok geç olmadan barışırız yine seninle! Boşver üzülme! |