GÖNLDEN GÖNÜLE -3
Bir söyledim, üç dinledim,
Sükut ile serinledim, Konuştukça hep inledim, YENİLMEYEN var susasın. Cahilliğe vurma gönül, Uzaklardan kokar mı gül, Güle her zaman eş bülbül, FETHEDEN`in kalesisin. Gönül tatlı olan nedir? Derde derman veren kimdir? Akıl yetmez bir nicedir, YÜKSEK OLAN`a yakınsın. Doğduğum andan beridir, Beni ayrılık eritir, Bendeniz de bir fânidir, TOPLAYAN`a hoş kalasın. Bazen cânan da anlamaz, Kimse yaranı saramaz, Yâre gurbet yurt olamaz, İYİLİK EDEN`i bulasın. Sen yârine küsme gönül, Hiç üzer mi gülü bülbül, Yeter ki bir kere gül, BAĞIŞLAYAN`a hoş varsın. Bazen acı, bazen tatlı, Bazen yaya, bazen atlı, Herkeste dert katlı katlı, CEZA VEREN`siz olmazsın. Ne yapsan kendi elinle, Bir yudum su iç serinle, Gönül kırkta bir söz dinle, KAHREDEN`i görmez misin? Söyle ki için açıla, Ne var ortaya saçıla, Gönül kendini kamçıla, KUDRETLİ`ye bağlanasın. Ağaçlar kışın kuruca, Fakat içleri suluca, Gönül her yanın doluca, HAMT EDİLEN hoş tutulsun. Acımak olsun özünde, Hem içinde, hem yüzünde, Dünyayı gören gözünde, MUHTAÇ OLUNAN`a baksın. Her yerdedir aynı düzen, Hem de çoktur boşta yüzen, Kâinatı bir bir dizen, DÖNDÜREN`e hep uyasın. Gönül dostla sohbet ister, Kuş olup yanına gider, Dostla olmak ona yeter, MEVCUT OLAN`ı ararsın. Gördün çeşit çeşit yüzü, Benzer mi hiç yazı güzü, İşitirsin türlü sözü, ALLAH`tan ders almalısın. Yolcu yolunda gerekir, Dillerde olur büyük kir, Bütün sözlerin olsun bir, DİMDİK için sağlayasın. Su bile baştan bulanır, Güle dikenler dolanır, Gidenlere el sallanır, VERASET EDEN`e yolsun. Bazen sen bana söyledin, Bazen sen beni dinledin, Bazen boşlukta inledin, CEVAP VEREN`i tutasın. Sordun hep kendi kendine, Sular vardı mı bendine, Uydu mu her şey dengine, Er geç SORAN`a varırsın. Hep gidersin gece gündüz, Dağları yolları dümdüz, Bazen olursun bir yıldız, DİRİLTEN âlemindesin. Okudum hep bunca kitap, Kitaplar hep sana hitap, Kelimeler olmuş hep tap, BÜYÜKLENEN`in kulusun. Gönül bazen öyle ağlar, Bir bir birleşse bulutlar, Onun kadar dökmez yaşlar, GENİŞ`e doğru çağlarsın. Türlü türlü hayâl kurdun, Nice dilekte bulundun, Beni de kendinle yordun, HAKİM OLAN hikmet versin. Çok şey kaldı eskilerde, Neler vardır türkülerde, Her şey açık şimdilerde, ÖNDE OLAN`a uyasın. Taşı yerinden oynattın, Şu fakiri hasta yaptın, Çok pahalı sözler sattın, SIKIŞTIRAN var neylersin. Gördün kula kul olanı, Sular bulanı bulanı, Gider dolanı dolanı, HABERDAR OLAN`a gitsin. Başını taşlara çarpar, Yaprak gibi daldan kopar, Gerilip yayından çıkar, HESAP GÖREN var, bilirsin. Bütün şu beşeri âlem, Hepsini yazar bir kalem, Dolu olsa her yer kadem, ENGELLEYEN var, bilesin. Bazen gönül, akmaz göle, Bazen de bir benzer çöle, Bazen de beylere köle, SONDA OLAN`ı bulasın. Gönül nedir o sendeki? Hep parıldar elindeki, Mermerşâhi belindeki... ACIYAN`a bağ olasın. Gönül ne yükler çekermiş, Dost dost diye hep söylenmiş, Kimdir düşman hiç bilmemiş, KABUL EDEN`i bilesin. Anlatmamış hiç kimseye, Aşkla sevmiş ölesiye, Aldırmamış boş keseye, İMÂN NASİP EDENLESİN. Akşam olur, batar güneş, Gönül bul kendine bir eş, Var git, cânanınla dertleş, Derde DEVÂ VERENLESİN. Doksan dokuz güzel adın, Yoktur, hiçbir şeyde tadın, Eşrefî’de çok sıfatın, Gönül, CÖMERTLE olasın. EKREM GÜRER (1985 İSTANBUL) |
Nicelerine okumak dileğiyle, saygı ve selamlarımla, sağlıcakla kalınız.