ÖLÜ ÇOCUKLAR ŞEHRİ...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Çürük düşlerin müdavimi iken o dinmez sızı Aşkla kıyama durdu mu da insanın ruhu… Azat edilesi mevsiminde Güzün ve gizin tanrısı nasıl da içini kıyar İnsanın o devasa hüznü Bir mental düş ki Ederi yok acıların Sızan irin meali ölüm mü yoksa mevsimin? Göğün kundaklandığı Bir ara tatili belki de ölüm Sona meyleden haris ruhlar geçit vermez insana Devrik cümlelerse ruhunu taşlar Şairin Bir edim bir tebessümün ehli Önsezilerde saklı belki de kâfirin öfkesi İlahi sarnıç Sözcüklerse devasa bir sarkaç Meftunu evrenin Pot kıran kat izi sevginin Her halükarda müdavimi insan özlemin Muradın dillendiği Bir sabah vakti Ayazın dinlendiği Parmak arası duyguların demi Şair ki bazen tecrit edilen Sözcükleri ve şiirleri teftiş edilen Hümayunu yerin göğün Aşkla anılan Rabbin Devasa gücü kudreti nasıl da yetişir kuluna Mazlum ruhlar coğrafyası Kan ağlayan acının baş şehri Gazze’nin cüssesi ne ki Cübbesi yerlerde sürünen hüznün kürediği Yetmedi Kükrediği Adakların ikbali Huzur ve barış olmalı iken meali Hayatın… Demli bir tasvir Densiz bir zulüm Devrik notalar kayrasında yalnızlığın Mil çekilen gözleri kâfirin Bir bulut ve nicesi Acının dinmek bilmeyen vardiyası Acıyla beslenir şeytan Aman vermeden Arz edilesi bir zulümde kilitlenen yürekler Zulümdür: Duyguların tanrısı Nice mazlum yürek tatarken acıyı Şehvetin ve ihtirasın o karanlık gölgesi Düştü bir kere mademki Matemin sarı yaprakları Fırsat kollayan kara meleğin orağı Sanrılar geçidi Ölü çocuklar şehri Masumiyetin teşrifi Acıdan ibaret artık yaşam Azadesi evrenin Azık bildiği kelam Ötesiz berisiz bir yolculuk bu Uleması hüznün şairin de baş koyduğu Elem ve çaresizlik İnim inim inletirken Her açmaza düştüğünde insan Sarmalında inancın yaşamadığı elbet bir yalan Hüznün tarifesi bir arife Zanların tutuşan örtüsü Üstünü örterken onca cansız bedenin |