Avluda Hasır Ay OğlanŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Avlu da Hasır Ay Oğlan Türküsünün Öyküsü
Türkümüz, 1949 yılının Temmuz ayında halk müziğimizin derleme ustası Muzaf-fer SARISÖZEN tarafından Gölpazarılı terzi Ahmet EROL’dan derlenmiştir. Ezgisi-ne ulaşamadığımız ve derleme fişinde sadece ilk mısrası ve nakarat kısmının bu-lunduğu ‘Avluda Hasır Ay Oğlan’ isimli türkümüzün ikinci mısrası Hasan TAŞCI tarafından eklenmiş, türkümüzün ezgisi yöremizin kültürüne uygun olarak Âşık Ziya VAR tarafından bestelenmiştir. Türkümüzün öyküsüne gelince; Osmanlı Devleti’nin son yıllarında Gölpazarı’nın dağ köylerinden birinde geçer. Aynı zamanda bu dağ köyünün etrafında oldukça fazla nüfusa sahip Osmanlı tebaası köyler de bulunmaktadır. Türkümüzün yakıldığı yıl kış mevsimi oldukça uzun sürmüştür. Kasaba karlar altına bürünmüş, köylerin biri birileri ve kasaba ile irtibatı uzunca bir süre kesil-miştir. Köylünün böyle uzun ve karlı günlerde tek eğlencesi ise Kümele adını ver-dikleri küçük köy muhtarlığına yakın bir yerde gece vakitleri toplanıp Erfene ter-tiplemek, yanan soba üzerinde sıcak çay demlemek, karşılıklı oyunlar türküler, maniler, masallar ve tekerlemeler eşliğinde hoşça vakit geçirmektir. Kümelede ki erfeneye ağzı laf yapan, sazı sözü iyi olan köyün iki ozanı da aralıksız katılmakta-dır. İşte böyle erfene gecelerinden birinde iki ozanımız gecenin oldukça geç saat-lerinde biraz da Bedi köyünün beylerce üzümünden yapılma şıranın da etkisi al-tında kalmış halde iken biri birileri ile karşılıklı atışmaya başlamışlardır. Ağzı iyi laf yapan ozanımızdan biri sazını alır ve inceden inceden başlar, diğer ozan arka-daşını kızdırmaya. Bakalım ne der: Avlu da hasır ay oğlan Karın da kısır ay oğlan. Etrafta yayılan gülüşmelere aldırış etmeyen diğer ozanımız bıyık altından hafifçe gülümser, sazını eline alır, üzüm şırasından bir yudum çeker ve başlar demeye; bakalım ne der: Ah kısır olsun sağ olsun Makbulümdür ay oğlan. Kümele birden tam bir sessizliğe bürünür. Herkes ozanın bu aldırış etmeyen ceva-ba ne diyeceğini merakla beklerken, her iki ozan kaş göz işareti ile karşılıklı haber-leşirler ve aynı anda vururlar sazlarının tezenelerine. Alalım mı gâvur kızı alalım mı vay vay Irakıyı şaraba da katalım mı vay vay…… Şaşkınlıklarını bir an için üzerlerinden atan diğer katılımcılar her iki ozanın aynı anda çaldığı ve söylediği bu güzel hareketli ezgi eşliğinde yanlarında getirdikleri kaşıklarla hep birlikte başlarla oynamaya. Kümele’de bulunanlar ne dışarıda lapa lapa yağan kara ne de soğuğa aldırış etmeden güle oynaya hep birlikte eğlenir, uzun kış gecelerinde vakitlerini böyle geçirir giderler. Onlar ermiş muratlarına biz çıkalım kerevetine. Erfene: Karşılıklı toplanıp eğlenmek, sohbet etmek.
AVLU DA HASIR AY OĞLAN
KARIN DA KISIR AY OĞLAN AH KISIR OLSUN SAĞ OLSUN MAKBÜLÜMDÜR AY OĞLAN *** ALALIM MI BULGAR KIZI ALALIM MI VAY VAY IRAKIYI ŞARABA DA KATALIM MI VAY VAY *** TAŞLIK DA BAYIR AY OĞLAN KARIN DA SAĞIR AY OĞLAN AH SAĞIR OLSUN SAĞ OLSUN KABULÜMDÜR AY OĞLAN *** ALALIM MI BULGAR KIZI ALALIM MI VAY VAY IRAKIYI ŞARABA DA KATALIM MI VAY VAY Hasan Taşcı |