Ölüm bir köprüdür, geçersin bir gün,
Yazdan sonra gelen kışları düşün...
Bedenden ayrılıp uçarsın bir gün;
Gökyüzünde dönen kuşları düşün...

Yaşam bir rüyadır, gerçek zannetme!
Geçici olana sakın meyletme,
Hakk’tan başkasına itaat etme;
Bu yolda verilen başları düşün...

Kim olursa olsun kalbini kırma!
Kara bir defterle huzura varma!
Dünya işleriyle kafanı yorma;
İslâm’da şart olan beşleri düşün.

Dünya merdivendir, çıkılır gider,
Son basamağında yıkılır gider,
Ağalar, paşalar yok olur gider;
Kabrinde bekleyen taşları düşün...

Hayat bir ağaçtır, anası toprak
Çıkar sert bir rüzgar dökülür yaprak,
Kabrine sererler ateşten yatak;
Çaresiz dökülen yaşları düşün...

Altın, akçe, malın, mülkün nerede?
Pulun dahi geçmez olur burada,
Hakk’a aşık olan eğer murada;
Emsali olmayan köşkleri düşün...

Bu dünya bir handır, bir mola yeri,
Hicranî bu yoldan dönülmez geri,
Ancak bir posadır, kemik ve deri;
Ölümle ölmeyen âşkları düşün...

Nuriye Akyol

USTA KALEMLERDEN DÖKÜLEN İNCİLER:

Gelir her başa emridir hakkın
Sanma uzak, nefes kadar yakın
Haberim olmadı deme sakın
Saçına yağan akları düşün...
(HATİCE KILINÇ )

Hakkın olmayana uzanma sakın
Yanlış yoldan para kazanma sakın
Fakir düştüğünde sızlanma sakın
Helalinden yenen aşları düşün...

Zamanını bomboş şeyler alırsa
Kulluğun gereği yarım kalırsa
Üzerinde kulun hakkı olursa
Sana çatılacak kaşları düşün...
_____ Türkmenoğlu (Şükrü Atay)

Firavun, Nemrut’tan kalmadı eser
Sanma dünya yeli ebedi eser
Gün gelir Azrail (a. s.) nefesin keser
Sabaha kalmayan düşleri düşün

Nefesi (Orhan ÖZER)

Yazan kalem yazmış böyle besbelli
Mukadderat elbet eder tecelli
Hiç kimse etmedi asla teselli
Efaline bir bak işleri düşün

Ayhan Sağır