geç saatlerdeölçüsü var mı bu aralar ne kadar deliyim içimde çoğalıyor gece koynunda cilveleşen sensizlik iki lafın arası dilimde sen zor geçiyor söz kalbe denize düşmüş gibi taşlar bağlı çırpınıyor aklım zaman uçarken rüzgarlardan sırlı aynalara tutunan gizlisine filizlenen baharım yaşı yok zamanın umur da mı vakit geri gelmeli ömürden gidenler o gözler bakışlara gizlenmiş gönül içinde yangınlar alevsiz mevsimine hiç uymuyor günler kuş sesi yeşilliğe karışmış bulut bulut gökyüzü özlem eskiden uçsuz bucaksız kırlardık demet demet gelincik tane tane papatya ne güzel hep çocuk kokardık sen ve ben deliyiz tabi boşuna ayaklanmadı yürekler bir devrimin eşiğinde zaman bu nasıl heyecan arada bir kesiliyor nefesim mola vermek bu yolda değil gönül kendinden sürgün şimdilerde güneş doğmakta ucunda kırmızı gülün yıldızlar tepeye dikilmiş yar ortalık kararmış ay çoktan uyumuş bahtımla kavgalar yara bere içinde isyan yürekle ömür arasında kalan dağları delen sanki ferhat ben meğer özlemişim seni geç saatlerde şu geceler uzaklardan daha beter.. hilmi arsoy - tekirdağ 03.10.23 |