İSTANBUL'A MERSİYE
İSTANBUL’A MERSİYE
Nice çarşı, nice mekan dolaştım Ağlar iken buldum İstanbul’umu. Yerebatan dehlizinde ulaştım Ağlar iken buldum İstanbul’umu. Fatih, türbesinde içli ve suskun Belliki çok üzgün yalnız ve küskün Ruhu ıstıraplı bakışı şaşkın Ağlar iken buldum İstanbul’umu. Eyüp Sultan İstanbul’un tapusu Kâbe’ye açılır burdan kapısı Zivesinde Pierre Loti Tepesi Ağlar iken buldum İstanbul’umu. Gülhane’de güller hüzünle açar Laleli’ye doğru bir tramvay geçer Suratları asık insanlar göçer Ağlar iken buldum İstanbul’umu. Üryan üryan gezen insanlar görüp Hadsizler günahın sırtına sarıp Hudâi Hazretin yanına varıp Ağlar iken buldum İstanbul’umu. Topkapı’dan Üsküdar’a bakarak Sirkeci Gar’ında ağıt yakarak Osman Bey’in çocukların sorarak Ağlar iken buldum İstanbul’umu. Zaferlerden dönen sultanlar anan Düşünde tekbirle niyaza kanan Bu günü görünce yürekten yanan Ağlar iken buldum İstanbul’umu. At Meydanı dönmüş et meydanına Az ötede bakarlar şarap tadına Müslüman utanır kutlu yâdına Ağlar iken buldum İstanbul’umu. Cinayet, fuhşiyat almış başını Ayasofya terler saklar yaşını Yeter artık eğmez olsun kaşını Ağlar iken buldum İstanbul’umu. Sarayburnu’ndan eserken yeller Geçmişi andıkça lâl olur diller Bizden gibi sanki ecnebi eller Ağlar iken buldum İstanbul’umu. Bir mersiye sanki yazdığım şeyler İstanbul ağlıyor düşünün beyler! Fatih mezarından çıksa da söyler: "Ağlar iken buldum İstanbul’umu" Tâlibi dolaşır Divan Yolu’nda İstanbul divâne sanki kolunda Muhteşem günleri çarpar solunda Ağlar iken buldum İstanbul’umu. Talip KAZGI (Gavurdağlı Tâlibi) |
Yine de güzelsin İstanbul.
Tebrik ediyorum
Saygılar sunuyorum