TABİRSİZ DÜŞLERİMŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Kötüye yorulmuş bir rüya gibidir bazen umutlar... Etrafta kahin çok olsa da son sözü kader söyler. Serbest vezinle yazdığım şiirimdir. Okuyan herkese teşekkür ederim...
- Mustafa ÖzTürk
Dün gece yine rüyama geldin ansızın,
Bir selam göndermeden, haber vermeden Hazırlıksız yakaladın düşümde bile... Oysa karşılamak isterdim kırmızı güllerle, Sana yazdığım en güzel sözlerle... Susuyor, konuşmuyordun Ağlıyor, gülmüyordun Bakıyor, görmüyordun... Renkler siyahtı, benzin soluk, Kıştı ortalık, her yer donuk... Saat gecenin buçuğuydu geldiğinde, Şafağa çeyrek vardı, sarılacaktım... Vuslata beş kala gittin... Kalakaldım öylece, Bakakaldım ardından... Sonra bir an uyanıp yeniden daldım, Dönüp dolaştım, uyuyamadım... Kalktım kağıdı kalemi aldım, Ve gün doğarken geceyi yazdım; Simsiyah bir avuntu sadece hayalin, Ay ışığında vurulup yakamozlara tutunmuş... Karanlığın en derin yerinde bulunmuş... Ben sokak lambaları altında bir sarhoş gibi, Ne idiği belirsiz bir şehrin ortasında yürüyorum... Senden habersiz olmamı yadırgama; Zira kendimden bihaberim... Çare dağıtırken çaresizlere, Gel gör ki kendim biçareyim... Destanlara yetmeyen bir harf gibi, Alıcısına gitmeyen posta gibi, zarf gibi Böyledir yalnızlığın en dibi... Kalabalıkta olsam da dipteyim... Darağacına tutunmuş, ipteyim... Saklama gözyaşlarını bırak aksın, Aksın, seni de beni de yaksın Eş dost sormasın, sadece baksın; Sen korlarda dalgalanan alev, Bense çoktan durulmuş küldeyim... - Mustafa ÖzTürk |