Ağlayan Cımbız
İçimden çektiği acıları gördüğünde
Ağlayan cımbız gibiyim, Öyle çaresiz Ve öyle mecbur. Belki de yaşamak budur, İki gece arasına doğmayan yari İki satır boşluğunda sevme çabası Belki de yaşatan yokluğundur Belki yokluğundur koştuğum Ardımda köpeklerle gece yarısı Yokluğunda hayat, Kokusunu kaybedecek kadar bayat Ve temassız sarılmak kadar boş Desene, koş Çaresiz umutlara... Ama sensiz göçebe umutlar Boşluğa adımdan habersiz Yolunda yürüyen ayaklar Loş ışıkların siyaha çalan pembesi kader, Alem yalnız içimde, Renkler hırsız Gözler duyarsız Yürek umarsız Çapsız dilim gırtlağa döngüde Umutlar şartsız... Ama bir özlenen var, Yar. Soğuk gecelerin bahar kokulusu Siyah şafakların Günahsız durusu Yalan ezberlerin doğrusu Bir gözlenen var Ne kadar kayıp rota varsa Huzurunda el pençe Ve divan, arsız kavgalar Özlemim, bu gece Gel bence... |