KEZİBANSayende bitti her şey , belâ gördüm dert gördüm Senin gibi vicdansız , merhametsiz fert gördüm Ne sen kadar bir katı , nede böyle sert gördüm Görmediğim belalar , şermi kaldı Keziban Bittim artik tükendim , hep peşinde koşmaktan Hep nafile sevinip , hep beyhude coşmaktan Artındada durmadan , dağ ve tepe aşmaktan Peşinde dokmediğim , termi kaldı Keziban Her sabaha kesin ben , bin bir dertle başlarım Yıllar varki dert çekip , ben kendimi haşlarım Sel oldular aktılar , gözlerimden yaşlarım Kalmadı bu gözlerde , fermi kaldı Keziban Aradım hep aradım , yedi iklim dört köşe Huzur olurmu huzur , ne mutluluk ne neşe Kurduğun tuzakları , hep gördüm ben peş peşe Yıkılmadık bir mekan , yermi kaldı Keziban Sordum ve soruyorum , gördüğüm her bir ferde Dedim ya ben ben seni , arıyorum her yerde Dağda taşta vallahi , nerde olursa nerde Sormadığım bir canlı , ermi kaldı Keziban İllallah dedirttin be , canıma tak etti tak Senin yaptıklarını , etmedim ben asla hak Tabancamı doldurdum , doğrulttum kendimer bak Namluda tek son inan , mermi kaldı Keziban Bazende bir âmâya , yada dilsize lal’a Bazende bir yeşil’e , bazen kırmızı al’a Bak sen şimdi düştüğüm , tam bir perişan hal’a Sormadığım çol çocık , körmü kaldı Keziban Seni izlerdim seni , sen vardın tek önümde Sag vede sol yukarı , benim her bir yönümde Her bi yolda daima , her viraj her dönümde Ser bilirdim ser seni , sermi kaldı Keziban Her zaman sen işveyle , vede her zaman nazla Nihadim ah yanıyor , değer verdim çok fazla Atın sanardım seni , bağırırdım hep avazla Sende ne bir altınlık , zermi kaldı Keziban ---NİHATTAN |