ÇİLİNGİRNÂME
ÇİLİNGİRNÂME
(Yaşanmış bir olayın manzum hikâyesi) Yetiş Mustafa Usta, kapıyı açamadım, Kilit sanki pas tutmuş, içeri geçemedim. Telefonla âcilen gelince acı çağrı, Mustafa Usta çıktı, çağrılan eve doğru. Çilingirlik mesleği babasından tevârüs, Yarım asır içinde, yetiştirdi çok vâris. Bu sebeple bilirdi, muhitinde herkesi, İlk etapta tanıdı, yardım dileyen sesi. Binadan girdiğinde takım çantası ile, Zil zurna sarhoş adam, kapıda sızmış bile. Altı kat yukarıya beraberce çıktılar, Açılmayan kapının inadını yıktılar. İçeriye buyur gel dolapta ayran vardı, Gecenin bu vaktinde ikram etmekti derdi. Mutfak lambasını yakınca birden şaştı, Eşyalar hep değişmiş, bilmem bu nasıl işti. Hanım bir gün içinde, evimi altüst etmiş? Bir ay evvel aldığım perde halı hep gitmiş. Gördüğü manzarayı sarhoşluğa verirken, Bardak elinden kaydı şaşkın şaşkın dururken. Pat diye düşen bardak top sesine bedeldi, Gecenin uykusunu bir feryat ile deldi: Herif uyan hırsız var! Evimize girmişler, Yeni takılan çelik kapıyı da kırmışlar. Mustafa Usta donup kaldı kendi kendine, Bir anlam veremedi, bu işin esrârı ne? Elinde sopasıyla bir adam çıkagelmiş, Evine girenleri savurup yıkagelmiş. Bu nasıl imtihândı, Ustamız nâçar halde? Ne kapılar açmıştı, hayat denen bu yolda. Tüm ışıklar yanıp ta, simalar seçilince, Olay gâyet netleşti, basiret açılınca. Ulan komşu utan be, yeter çektiğim senden, Senin evin ALT KATTA, usandırdın bu candan. Gazi Hüseyin KILBAŞ 6 Eylül 2023 Sıhhiye[ |
Güzel şiiriniz için tebrik ediyorum, selam ile