ASKIN ACI GERÇEĞİGüle güle gittin sen, beni Allah’a emanet ederek.. Ama görmedin hiç gözyaşlarımı. Görmedin gidişinin, içimde keskin bıçak misali dikiş tutmayan izler bıraktığını. Oysa düşmekmiş seni sevmek! Bilemezdim ki sen ayaklarımı yerden keserken hiç bilemezdim. Şimdi sen; yeni bir sevdaya gülümserken benim yüreğim ise kan ağlamakta. Yorgun ve hissiz günler, bir o kadar da depresif geceler beni beklemekte. Artık bana düşen, geceleri tavana asılı düşlerimden gözyaşı toplamak. Bu muydu aşkın acı gerçeği? Gelişi gidişinin sinyali miydi? Bu kadar çabuk tüketmek için mi vardın sen. Bu kadar çabuk tükenmem için mi vardı aşk? Bir varmış, bir yokmuş demek için miydi bu aşk hikayesi? Oysa ki biz seninle sonsuzluğa imza atacaktık. Peki ne oldu şimdi o düşlere. Kurtlar mı yedi. Ama unutma! Kuzuları yiyen kurtlar; bir gün, bir avcı tarafından avlanır. Yaptığını kâr sanma. "Güle güle git" derken bana, bir gün, bir başkası tarafından "Güle güle öldürülürsün" sonra. Bunu da sakın unutma! |