ZİRA, İŞTEGöğü yarılıyordu şehrin Karanlık bir silüet beliriyordu Koynunda şimşeklerin Ve kanatlanıyordu ışıksız evlerin Küçük pencerelerinden Ruhunu teslim etmiş şairler -Yarasalar selasını verdi Yasını yıldızlar tuttu- Ve ben, öksüz kalmış şiirlerin Elimde kalem sayımını yapıyordum Ki kaç âşık sevdalarıyla unutuldu Kaç sevgili soldu sayfalarda Şükür sen yoktun hiçbir dizede Bilinmeden eşsiz güzelliğinle Yazılmadın, kaldın - Yarasalar sağır Yıldızlar ışıksız kaldı- Zira bilseydi o, ölmüş şairler güzelliğini Mevsimlerden damıtırlardı şiirlerini Zambaklar, beyazı olurdu teninin Karanfillerle çizilirdi dudakların Krizantemler doğardı -Cennet olurdu gamzelerin- Zira işte... Lakin sen henüz yazılmadın -Yarasalar ve yıldızlar Şehrin küçük pencerelerine saklandı- |