Meçhule yürüyorsun
Ne çok sevmiştim seni, ne çok tutkundum sana
Ama sen yüzün dönüp, meçhule yürüyorsun Sana sitemim olmaz, yakışmaz sitem bana Gurbeti sıla sanıp, meçhule yürüyorsun. Hani bana diyordun, iki cihan yarimsin Hasretlik girdabında, bitmeyen efkarımsın Yaz günü sıcağında, gönle düşen kar’ımsın Şimdi ellere kanıp, meçhule yürüyorsun. Anlamsız bu gidişin, olmalı bir nedeni Belki yalan rüzgarı, mutlu edecek seni Tanrı affeder mi hiç, bırakıp da gideni Verdiğin sözden dönüp, meçhule yürüyorsun. Sadakat denen ilme, bir çığır açıyorduk Karanlığın bağrına, aydınlık saçıyorduk Ne güzeldi o günler, sevinçten uçuyorduk Lokmanı zehre banıp, meçhule yürüyorsun. Çekip gittin buradan, şimdi sensiz yalnızım Sadık yoldaşım oldu, ruhumdaki o sızım Belki böyle yazılmış, kaderimdeki yazım Gaipten sese yanıp, meçhule yürüyorsun. |
Göçmen kuşları gibi, ardından başladı göç
Yokluğuna alışmak, bir o kadar zor ve güç
Beni şıp sevdi sanıp, meçhule yürüyorsun
Yüreğinize sağlık değerli şairim. Kaleminizden çift ayaklı harika bir hece okudum.
Yürek sesinize gönül dolusu tebrikler.selam ve saygılarımla...