Makberin rengiydi ç/ağlayan gecenin nemine esir düştüğüm gaipten gelen bir hüzün sefil kalemimin boynunu büktüğü…

Neşrinde yangının meali düne dayanan
Bir renk ki tufanda saklanmış isyanım
Aşka eren hidayete serili yüreğin ikliminde seken
Hecelerle örülü şah damarım ve yakınımda aşk
Yârime tutsak
Bir gülücük Mevla’mın armağanı
Bazen yiten gün
Bazen yatıya kalsa da hüzün
Meramı Allah’ta saklı

Turkuazı tutkuların
Tutuşan kalemin deryalara denk düştüğü
Bazen bir rozet yakama ilişen
Belki de akıntıya kürek çektiğim
Almazı aşkın
Aymazlığı saf varlığımın
Eşkıyası duyguların
Varsa yoksa kalemin tutuklu dilini
Çözmekle mükellef
Zemheride saklı iken acının hicri
Sıcak günde eşleştiğim bir haz ki
Yazmanın keyfini sürdüğüm bunca zaman
Hep de kendime yenik düşmüşlüğüm tek gerçek

Ayarı yok ki duyguların
Ne aldatı ne alıntı şairin mezar taşına
Yazdığı binlerce dize
Kolaysa gel de anlat insanların her birine
Kolay yolu seçtiğim yürek nasıl ki emanet yüce Rabbime
Zoru seçtiğim bazen
Kalem illa ki gelmeli dile

Zuhur eden devasa zaman dünde kalan
Bir yenilgi binlerce yanılgı köpüren
Zihnim ve gönlüm
Şeritlerle dikili yalnızlığım
Hele ki yok mu o kördüğüm?

Nabzı durdu mu da kalemin acilen
Müdahale ettiğim
Tam teşekküllü şiirlerim
Arsız bir inkâr değil
Hemhal olduğum sükûnet saklı mizacımı
Sunduğum altın tepside
Ballı börekli bir akıbet
Gönül tezgâhım tıklım tıklım
Seyyah duyguların rotası
Safi hüzün safi merhamet safi aşk

Dağıttığım bir iklimin güftesi
Külliyesinde şair ruhumun salkım saçak gün
Semazeni ömrün
Sedef tokası
Bilinmeze geçirdiğim bir mintan
Kılıfına uydurmaktan ziyade
Kıymet gördüğüm sefasında sözcüklerin
Didiklediğim iç sesim
Kaleme kuvvet
Aşk ve şiirse sonsuzluğa namzet

Turuncu güneşin yakıcı sihirli gölgesi
İçime düşen her renk
Azadesi sevginin
Nemalandığım her yeni gün her dilek.

Kordan heceler kös kös yaşamadığım kadar
Közünde sevdanın yakardığım kader
Yaktığım keder yüklü gemileri
Açığa aldığım bir asalet ki ömür
Azımsanmadan geçen günün hikmeti
Nelere değer
Hem de değmeyecek mi?

Kalem tutan elimde tutuşan hicran
Kaile aldığım bazen gaipten gelen hüsran
Bir baş verdi mi de şiir
Gel de gör keyfimi
Azadesi ufkun
Sözcüklerle arındırdığım ruhum
Köstekli saatin izdivacı kalemin
Nuruna
Aşkın narına tutsak
Aş erdiğim her şiir
Varsın olsun kendime kurduğum bir tuzak
Arşı âleme çıkan o devasa aşk
Yansız sevgime muhtaç nice kelime
Yârim kaleme taktığım bir toka gibi
Yakardığım ulu Rabbime…