Gidiyorum ufak bir el ellerimden tutuyor
Gidiyorum ufak bir el ellerimden tutuyor
gitmenin en anlamlısı bu ve en vakitlicesi daha şafak sökmemiş,bağban uykuda bir ihtimal sularda belli belirsiz bir titreyiş ayak seslerinde çekingen bir vakar arzın taaa derinliklerinden kopup gelen ve çığlığı andıran bir inleyiş paçalı bir güvercinin seçilmiş bir buğday danesine günaydın deyişinden bir nefes önce gidiyorum ufak bir el ellerimden tutuyor gidiyorum gözyaşların gözlerimi yutuyor ölülerin en ziyade Fatiha beklediği karışık kabuslara benzer anları bilirsin yağmura dönüşmüş olsa da dolu, ihtiras ve hırsla cami kubbesini kırbaçlar durur ve işte tam o esnada -bir kaç kere tanık oldum- minare tepesindeki paratoneri çapkın bir yıldırım gelip bulur müezzin en içten Allahuekberi o an haykırır o an mümin olsun olmasın her kul bildiği dille yürekten mi yürekten bir tekbirrr getirir evet bildin, o sabah kulaklarımızla buluşan sabah ezanından bahs ediyorum yani paçalı bir güvercinin seçilmiş bir buğday danesine günaydın deyişinden bir nefes öncesinden.... ufak bir elin elime yapıştığı andan gözyaşlarının gözlerimi yuttuğu andan.... (Eylül Şiirleri) www.vahdetnafizaksu.net |