Bir aşk masalı
İlk gözağrısı
AŞK denen yaşanan görülmeyen doyum olmadığı söylenen o şerbetten içmek istedim ,içemedim sevdim ,sevilmedim; unutuldum unutamadım..’yazgım kaderim demek ki bu!’ dedim; o kutsal emre esarete boyun eğdim. Düğününü duydum üzüldüm. ’işte aşkın esirliği bu olsa gerek ’ dedim. Mecnun olasım geldi. Düşündüm ki onun değil kendimin kendi duygumun tutkunu esiriyim. Görülmez ibrişimden bağ ile bağlı prangalı olduğumu anlar, bilincin varır odum. ve: ’yazgım kaderim demek ki bu!’ dedim; o kutsal emre esarete boyun eğdim. Uykusuz huysuz geçen gecelerimin birinde duyduğum üveyik sesinden esinle ’ ey sabah yıldızı şafak morluğu, ey kuşluk ikindi güneşi ey özlemlerin hasretlerin ulağı gece kuşu; al bu mutluluk dileği iletimi ilet ona gözleri siğsin kulağı çınlasın ayanı olsun.. Bir de bir kızı olarsa adı hasret olsun. Olursa oğlum umud’a versin. olmaz mı gece kuşum ne dersin Görülüyor ki: hala onun hayaliyle yaşıyorum. ve: İşte, tenselden tinsele ; maddeden manaya Aşk denen tutkuya platonik sevgiye müptelayım Kırk değil tam kırk bir yıl geçmiş oldu aradan unutturmadı onu bana yazgıcı yüce yaradan Hayır hayır! Ey gönül! Bilmediğimizi bir bilen var elbet 01. 08. 2023 - Devam edecek- -Doğada aşk- Kaynak : Arşiv Platon ’dan (felsefi ve tasavvufi yorumlar) ve Frud incelemeleri Ana Karakterler: Tenselden tinsele |