YURTTA BARIŞ... DÜNYADA BARIŞ...
Ucuz kahramanlıkla...
Göstermelik delikanlılıkla... Çevredeki gereksiz nutuklara kulak verip. Yerli yersiz, anı çıkışlarla... Uğruna ölmek, öldürmek”!... “Namus, Bela ve kader” gibi basit düşüncelerle... Kah duygu sömürüsü ile... Kah, zihinleri kariştırarak... Bir birimize düşüren insanların... Ayakları altında ezildiğimiz... Nüfuslu ve paralı kişilere karşı... “Aşkın ve sevdanın varlığını... Güzel ve saf duyguların bütünlüğünü... Ve sevmenin, sevilmenin hiç bir şarta bağlı kalmadan... İnsan olarak bir birimizi sevmenin şart olduğuna... Ant içerek! Sevginin huzuru ve refahı için canımızı dişimize takabilsek”! Ve insan Insana güzel duygular beslesek... Ve bir birimize... Kardeş!… Arkadaş!… Dost!... Sevgili olabilsek!... İnsan olarak birbirimizi sevsek... Evet! Ne güzel olurdu?… Her sabah güneşle birlikte selamlaşsak... Ah bir dönebilsek kötü düşünce ve davranışlardan... Yüzümüzü doğru yola çevirsek! Ellerimizi açsak gök yüzüne şükretsek Yüce Yaradana! Ah! Bir güzel tövbe edip arınabilsek günahlarımızdan! Cahillik, karanlığından! Bencillik egosundan! Paranın, esaretinden çıkıp kurtulsak! Kendi öz benliğimizi dönsek! Yaratılanı, Yaratandan ötürü... Sevsek! Sevinçle, sevgiyle... Birbirimizin gözlerine dürüsce bakabilsek! Evet! Içten sarılsak... Sarmaşıklar gibi... Dolayıp, sım sıkı bir birimizi kucaklayıp sarsak! Ne savaş olur... Ne kavga! Ne düşmanlık kalır! Ne kin! Ne nefret kalır! Ne şeytan girebilirdi aramıza... Ne fitne soka bilirdi işimize... İşte! İnsan gibi... Insanca, hep beraber yaşar gideridik! Hem de... Doya doya... Mutlu ve huzur içinde... Dinçer Dayı |