Arayıp sorarsan hatırım kalır
Belada seninle başım vefasız
Hasretin ömürden sus payı alır
Sorarsan bir milyon yaşım vefasız

Geceler günümün aklını çeldi
Düzenim, iştahım isyana geldi
Seninle yavan da olsa güzeldi
Kan dolu ekmeğim aşım vefasız

Tam tekmil kuşanıp gam silahını
Devirdim muteber neşe şahını
Ben, üçten dokuza şevk nikahını
Defettim, ayrıldım, boşum vefasız

Sana sevdalandım, ne cahil cürüm
Ya aklımı yedim, ya bakar körüm
Sen ki şampiyonsun, ben amatörüm
Yeniğim, nakavtım, tuşum vefasız

Fukara sâkiler köşe oldular
Ceberut çilemde maden buldular
Ya ben bonkörleştim, yahut çaldılar
Sebil oldu üçüm beşim vefasız

Yalnızlık başladı nabza sürtmeye
Hayalin yetiyor pes dedirtmeye
Yokluğun, amâde kabir örtmeye
Ne bu kapris, ne bu hışım vefasız?..

İddia odur ki özlüyormuşsun
Cevrini gururla közlüyormuşsun
Vefayı uzaktan izliyormuşsun
Lâl oldu muhabbet kuşum vefasız

Saçlarımı görsen isyan edersin
Yıllara tarifsiz haset güdersin
Beyazlar türedi bereket versin
Sert geçti bu sene kışım vefasız

Cinnetim kılıktan kılığa girdi
Buhranım leyleği havada gördü
Her şişe bir başka gurbete sürdü
Ağırdı evvelden taşım vefasız

Safsata müdürü dimağım yasta
Kalpazan umudum ağır iflasta
Kelebek ömürlü talihim hasta
Çürüdü ciğerim döşüm vefasız

Sefili günaha sokma dön artık
Ömrüme yan gözle bakma dön artık
Gemileri hepten yakma dön artık
Sızlıyor sıkmaktan dişim vefasız

Tamamını yazsam sayfalar yetmez
Beterim, söyletme bu böyle gitmez
Derine inersek hicranım bitmez
Sensizken böyle bir hoşum vefasız

(Yok mu senden başka işim vefasız?)

Ali ERDİNÇ