Aklın yolu bir derler yayan da olsa yürü
Ömre ekilmiş cefa farklı da olsa türü
Karlar yağmış başına mümkünse haydi kürü
Kör bicakla bağrını delmeseydin Nagihan

Yarım asırlık yolu adım adım yürüdün
Çelimsiz bedenine maneviyat bürüdün
Bedeni bir post gibi hal bilmez e sürüdün
Yılların yorgunusun gelmeseydin Nagihan

Ne güzeldi değilmi oysa dünya dediğin
Yeşil dalları Eğip meyvelerin yediğin
Kutnu libas olurdu gül bedene giydiğin
Bir hüzün deryasına dalmasaydın Nagihan

Koyun gibi sürüldü bedenin bir kafese
Hasret kaldı yüreğin bir oh diyen nefese
Kavuşamadın yazık bir küçücük hevese
Tutsak olduğun yerde solmasaydın Nagihan

Gözünde yanan ışık dizlerinde fer söndü
Yıkıldı sırça köşkün cam kırığına döndü
Avuçlarında kalan keşkelerin hep dündü
Bir yalancı bahara kanmasaydın nagihan

Kalbin bir kelebekti ruhun seherin yeli
İncecikten eserdi şu gönlün deli deli
Belli ki ağır olmuş yaşamanın bedeli
Bir hayırsız od una yanmasaydın Nagihan

Haydi uyan rüyadan güneş doğdu doğacak
Güneşli gölgeler de mevsim bahar olacak
Yeşeren bütün dallar elbet bir gün solacak Ömrü bir düş den öte sanmasaydın Nagihan


20 _07 _2023 Perşembe ANTALYA

MERYEMCE


Kıymetli kalemlere sonsuz teşekkürler daim olsunlar inşallah hürmetler


Dediler yürü ve dur,eyleme asla heves,
Komut alıp vermeden,almayasın bir nefes,
Dert alnlatma uzunca,makbulüylen kısa kes,
Ömrüne kader mührün konmasaydı Nagihan...

Nurettin GÜLBEY



Hani nerede şimdi, o sevgi derişlerin
Geçtiğim tüm yollara, al güller serişlerin
Birden bire mi oldu, beni hor görüşlerin
Nerde hata yaptım ben, yor beynini Nagihan

Biliyorum sevgili, şu zaman neler saklar
Uykusuz söker oldu, her gün sensiz şafaklar
Alnımda derin çizgi, saçıma doldu aklar
Aynaya baktığında, gör aynını Nagihan

Deli gönül bir nehir, sevdan ile coşarken
Çağlayanlara dönüp, yükseklerden düşerken
Gözlerin gözlerimde, mutluluğa koşarken
Bizi ayıranların, boz oynunu Nagihan..............Aşık Lüzumsuz