Sen Bu Şehre Girdiğinde
Sen bu şehre girdiğinde,
Seller aldı ortalığı. Yıkık merdivenli Bodrum kat bir evin Penceresiydim ben Camı kırık, canı kırık… Sen bu şehre girdiğinde, Toprağı dağıttı heyelan. Yaprağından umutsuz Bir ağaçtım ben Kökleri hezeyan… Sen bu şehre girdiğinde, Bir düşman gibi, Bir işgal gibi. Surları döven toplar, Harabelerden yükselen Kirli dumanlar, Göndere çekilmemiş Bayraktım ben; Hiç zafer kazanmamış Gözün kapalı girdin bu şehre Baksaydın eğer Anlardın Yıkılmış olanı yıkamazsın… Sonra durdun, Dinledin şehrin sessizliğini Süngüne bir çiçek ekledin. Tohumlar serptin gökyüzüne Asılı kaldı havada Bu yeterdi Bir hayal, bir masal anlatmaya… Kalbim mağlup bir şehirdi, Sen korkunç bir şaheser Tüm yıkıntıların ortasında. Ve ben En müsait yıkımdım, Narsist ruhunu doyurmaya… |