Histerik
30 yaşında kırgın bir çocuksun sen;
Küskün, öfkeli… Kırarsın diye vitrinde durmuş hep oyuncakların Bu yüzden bilmiyorsun, Dokunduğun kalbe kırmayacak kadar yaklaşmayı. Sevmişler ama hiç sarmamışlar seni Bu yüzden bilmiyorsun, Boğmayacak kadar sarmayı, sevmeyi... Ağlatmamışlar ama gülmeyi de öğretmemişler Sen mutluluğu annenin ağlamadığı anlar sanmışsın. Hiç konuşmamışsın çocuk, Sen sohbeti kavga etmemek sanmışsın... Pastadaki mumlar çoğaldıkça Bir histeri büyütmüşsün içinde, Ruhunun nefesi yetmemiş mumları söndürmeye Bedbaht bir yuvanın rahminden çıkamamışsın. Gördüm seni, Midemde kelebekler uçuşmadı, Kalbime tekme tokat girdin… İçimde doğuşunu izledim, Kendim kadar bir insanı yeniden doğurmayı; Kendim kadar histerik, Kendim kadar aç… Çünkü bana sarıldılar ama sevmediler Çünkü ben, önüme atılan kırık oyuncakları tamir edendim. Ağladıkça gülmeyi öğrenen, Mutluluğu yanlış keşfeden, Hiç pasta mumu üflemeden, Çok hızlı büyüyen… Sana sarılacak biri lazımdı çocuk, Banaysa bir çocuk gibi sevecek biri. Seni sardıkça, Koynumda yavaşça büyütecektim kendimi. Ve sen hızlıca büyü diye, Yapboz gibi atacaktım önüne kalbimi. Bir serüven, bir yaratım Tanrı histerik bir sofrada birleştirdi, Doyurmak için aç kalbimizi. İşte bu yüzden! En güzel açlığımsın sen Çocuklaştığım, olgunlaştığım, Savrulup, toparlandığım… Nefes nefese koşarken hayatı; Yürüyerek seyrin güzelliğine vardığım. Ve biz iki histerik Hep değişeceğiz Ve hep yeniden seveceğiz birbirimizi… |
üzüldüm güne gelmemesine
Saygılar