SEVDALI BİR YOZGATLIN’apıyon ağızıyla, şivesine âşığım, Sevdalıyım sevdalı, aşığınım Yozgatlı. Güzellerin dostane, işvesine âşığım, Sevdalıyım sevdalı, aşığınım Yozgatlı. Tandırında sacında, buğulu çöreğine, Konağında fırında, kızarmış böreğine, Dağlarında avlanan, avcının süreğine, Sevdalıyım sevdalı, aşığınım Yozgatlı. Dostum dediklerini, çok candan sevmesine, Vatanı bayrağını, anadan övmesine, Irakta biri için, dizini dövmesine, Sevdalıyım sevdalı, aşığınım Yozgatlı. Vatandan söz edince, öne atılmasına, Düşman denilince de, kaşlar çatılmasına, Erkeği kadınıyla, buna katılmasına, Sevdalıyım sevdalı, aşığınım Yozgatlı. Gül yüzlü güler yüzlü, sabırlı olmasına, Tok gözlü açık sözlü, kararlı olmasına, Can tezli candan tezli, yararlı olmasına Sevdalıyım sevdalı, aşığınım Yozgatlı. Yazlarına kışına, baharına güzüne, Yozlarına kuşuna, buharına közüne, Bozlarına taşına, bayırına düzüne, Sevdalıyım sevdalı, aşığınım Yozgatlı. Nohutlu’nun yeline, Sürmeli’de geline, Saz çalanın eline, sazın dahi teline, Cümle âlem diline düşen Bozok iline Sevdalıyım sevdalı, aşığınım Yozgatlı. Şu Gelin Kayasına, Cehirlik öyküsüne, Çamlığın tepesine, Ali”nin türküsüne, Oğlumun sözlüsüne, kızımın örgüsüne, Sevdalıyım sevdalı, aşığınım Yozgatlı. Köyüne köylüsüne, bütün şehirlisine, Çalışan işçisine, konuğu yerlisine, Gönülden sevgisine, ileri ülküsüne, Sevdalıyım sevdalı, Eşrefî’yim Yozgatlı. EKREM GÜRER |