15 TEMMUZ ŞEHİTLER DESTANI 1. b tekmili birden
15 Temmuz Şehitler Destanı 1. b tekmili birden
15 TEMMUZ ŞEHİTLER DESTANI (bismillahirrahmanirrahim) GİRİŞ 1 Bu destan gözü kara kahramanların destanıdır Bu destan alnı ak yüzü pak Gönlü en duru sular gibi berrak En coşkun ırmaklar gibi taşkın En gür kaynaklar gibi bereketli Bir milletin destanıdır (Onlar ki ayın altında Yayan yapıldak Yürüyerek Bir başına Korkusuz Silah yok Yürekleri alev püsküren volkanlar gibi kükreyerek Yürüdüler Üstte yok başta yok Günün yorgunluğunu üstlerinden atmadan atamadan Bir lokma ekmek atmadan kursaklarına Yürüdüler aşkla İnançlarının şimşek gibi yol gösteren ışığıyla Gözlerinde korkudan endişeden en ufak iz en ufak bir emare olmadan Vatanın tehlikede olduğu bu günde En ufak bir tereddüt geçirmeden Uykuyu kendine haram ettiler) Bu destan vatana kasteden hainleri yok etmeden Geri dönmemeye kararlı insanların destanıdır Bu destan yalın ayak başıkabak Bir kuru ekmek için yola düşenlerin destanı değil Bu destan dağ bayır demeden yola düşenlerin destanı değil Amma en az onlar kadar şerefli En az onlar kadar kutsal bir davanın yolcularının destanıdır Bu destan gece gündüz yürüyen Yürüdükçe yolların ayakları altında dürülen kahramanların destanıdır Bu destan geceleri yıldızlara bakarak Gündüzleri kızgın güneş altında Hedeflerine yılmadan usanmadan Yürüyenlerin destanıdır Bu destan karanlıklar içinde Ayın doğmasını müjde gibi belleyenlerin destanıdır Bu destan kadın erkek çoluk çocuk demeden Vatanı için milleti için dini için Ölmeye can atanların destanıdır Bu destan İnançları uğruna sıcak yataklarını yavuklularını terk ederek Ölümle vuslata koşanların destanıdır Bu destan tarihte benzeri görülmemiş kahramanlıkların destanıdır 2 TEK BAŞINA BİR ORDU Hazırlamış sırt çantasını Geliyor uzaklardan tek başına bir ordu gibi İnanmışlığın aşkıyla yayan yapıldak Yiğitlikte yiğit bir kadın kahraman Erlikte erlerden ileri Ölüme gidiyor gözünü kırpmadan Vatan için millet için din için Dev gibi bir cengâver Yürüdükçe büyüyor dağ gibi dağlar gibi Yollar dürülüyor ayaklarının altında Büyüyor yürüdükçe büyük bir aşkla Çoğala çoğala gidiyor sanki art arda sıradağlar yürüyor Yiğit kadın Safiye Dilinde Hz Hüseyin’in şehadet şarkıları Yanında tüm erenler var sanki Zerrece korku taşımadan yüreğinde Ölümden korkmadan aldırmadan ölüme Meydan okuyarak bütün tehlikelere Atılıyor yollara atılıyor yollara 3 GÖZÜ KARA MİLLET A Ne gözü karaymışsın sen ey büyük millet Adın Safiye Ayşe Fatma Hatice Meryem Nene Hatunların, Kara Fatmaların torunu Kadınları erkeklerinden kahraman Tek başına çıkıyorlar yollara Canını siper ederek tanklara toplara uçaklara İnandığı dava uğruna Millet uğruna vatan uğruna vatan uğruna Gözünü kırpmadan can verecek Ölümü ta baştan göze almış Sanki kadın değil bir erkek Nice erkeklerden daha erkek Nice yiğitlerden daha yiğit Daha gözü pek daha kahraman Adı Safiye Ayşe Fatma Hatice Meryem Bunlar Nene Hatunları torunları Fara Fatmaların Ey kahraman kadın ey kahraman erkek Ey yiğit oğlu yiğit ey kahraman oğlu kahraman Sana feda olsun her şey Feda olsun bu can Sen canandan daha can candan daha canansın Sen bize Rahmandan bir armağansın Ey erlerden daha er olan kadın Erkelerden daha erkek olan can Yiğitlikte en ileri kahramanlardan daha kahraman Ey korkusuz cengâver Ey canını bu vatan için feda eden kahraman Ne büyüksün sen ne büyüksün ne büyük Senin büyüklüğün sığmaz kelimeler cümlelere betiklere Vatan uğruna millet uğruna düştün sokaklara caddelere Ardında bırakarak evi barkı Demeyerek viran olası hanede evlad-u iyal var Evlad-u iyali terk ederek Vatan uğruna millet uğruna din uğruna Özenle hazırlayarak sırt çantanı çıktın yola Ölüme meydan okuyarak çıktın yola Haydi uğurlar olsun haydin uğurlar ola Haydi uğurlar olsun haydin uğurlar ola B Ne gözü karaymışsın sen ey büyük millet Adın Safiye Ayşe Fatma Hatice Meryem Nene Hatunların, Kara Fatmaların torunu Kadınları erkeklerinden kahraman Tek başına çıkıyorlar yollara Canını siper ederek tanklara toplara uçaklara İnandığı dava uğruna Millet uğruna vatan uğruna vatan uğruna Gözünü kırpmadan can verecek Ölümü ta baştan göze almış Sanki kadın değil bir erkek Nice erkeklerden daha erkek Nice yiğitlerden daha yiğit Daha gözü pek daha kahraman Adı Safiye Ayşe Fatma Hatice Meryem Bunlar Nene Hatunları torunları Fara Fatmaların Ey kahraman kadın ey kahraman erkek Ey yiğit oğlu yiğit ey kahraman oğlu kahraman Sana feda olsun her şey Feda olsun bu can Sen canandan daha can candan daha canansın Sen bize Rahmandan bir armağansın Ey erlerden daha er olan kadın Erkelerden daha erkek olan can Yiğitlikte en ileri kahramanlardan daha kahraman Ey korkusuz cengâver Ey canını bu vatan için feda eden kahraman Ne büyüksün sen ne büyüksün ne büyük Senin büyüklüğün sığmaz kelimeler cümlelere betiklere Vatan uğruna millet uğruna düştün sokaklara caddelere Ardında bırakarak evi barkı Demeyerek viran olası hanede evlad-u iyal var Evlad-u iyali terk ederek Vatan uğruna millet uğruna din uğruna Özenle hazırlayarak sırt çantanı çıktın yola Ölüme meydan okuyarak çıktın yola Haydi uğurlar olsun haydin uğurlar ola Haydi uğurlar olsun haydin uğurlar ola 4 MEYDANLAR Meydanlar doluyor meydanlar taşıyor Allah Allah nidaları sel olup coşuyor Meydanlar inliyor tekbir sesleriyle Gökyüzünde yıldızlar insanlar kadar Yıldızlar insanlara bakar insanlar yıldızlara İnsanlar burda benziyor yıldızlara yıldızlar insanlara Bulutlar kıskanıyor bu üstün varlıkları Bu üstün insanları alkışlıyor kainat Kainat kutluyor bu kahramanları Dağlar şölen yapıyor taşar şölen yapıyor Yürüyorlar hainlerin üstüne Yürüyorlar Vatan Millet aşkına Yürüyorlar Allah Allah diyerek Yürüyorlar hainlerin üstüne 5 GÜZEL GÜNLER BİZİ BEKLİYOR Güzel günler göreceğiz diyordu Nazım Ben de diyorum ki Güzel günler gelecek göreceğiz arkadaşlar Güzel günler bizi bekliyor arkadaşlar Asıl biz göreceğiz o güzel günleri Asıl biz inananlar Allah’a peygamberine ve kadere Asıl biz şehitlik için yarışanlar Asıl biz Allah’ ve Resul’üne adanmışlar Allah yolunda şehadet şerbetini içmeye susamışlar Güzel günler göreceğiz arkadaşlar Güzel günler bekliyor bizi diyorum size Cennet bahçeleri açılıyor önümüzde Cennet kokuları doluşuyor ciğerlerimize Cennet hürleri karşılıyor bizi tomurcuk meyveli Işıl ışıl yanıyor nurdan bedenleri Güzel günler göreceğiz diyorum size arkadaşlar Güzel günler bekliyor bizi diyorum size Bu güzel millet var oldukça Bu iman bu aşk bizde oldukça Güzel günler doğacak yeniden Bu millet bu topraklar üstünde var oldukça Güzel günler göreceğiz diyorum size arkadaşlar Güzel günler bekliyor bizi diyorum size Güzel günler bizim olacak yeniden Güzel günler bizim olacak biz inananların Ölümden korkmayan bu millet var oldukça yeryüzünde Güzel günler bizim olacak her zaman Vatan için her şeyini feda etmeyi göze alanlar oldukça Güzel günler olacak her zaman bu milletin Güzel günler bizi bekleyecek her zaman Güzel günler bizim olacak arkadaşlar yeniden Güzel günler bizim olacak her zaman arkadaşlar Ömerler Ahmetler var oldukça Var oldukça Safiyeler Ayşeler Vatan için din için millet için ölmeyi göze alanlar var oldukça Güzel günler bizim olacak ey Nazım Güzel günler göreceğiz hep birlikte Güzel günler göreceğiz milletçe Milletin her ferdi Vatan için din için var oldukça Milletin her ferdi Vatan için can vermeye hazır oldukça Güzel günler göreceğiz bekleyin Güzel günler bizi bekliyor arkadaşlar Güzel günler göreceğiz arkadaşlar Güzel günler bekliyor bizi diyorum size Cennet bahçeleri açılıyor önümüzde Cennet kokuları doluşuyor ciğerlerimize Cennet hurileri karşılıyor bizi tomurcuk meyveli Işıl ışıl yanıyor nurdan bedenleri 6 ÖMER HALİSDEMİR Ömer Halisdemir Demir yürekli adam Vatan için millet için verdin can Sen ki bu vatanın altın evladısın Düşmana ilk kurşunu atan kahramansın Ömer Halisdemir Demir yürekli adam Vatan için millet için verdin can Hainlerin başını tanıdın bir bakışta Yere serdin leşini altın vuruşla Ömer Halisdemir Demir yürekli adam Vatan için millet için verdin can Hz Ömer gibi dirayetli İmanı çelik gibi kuvvetli Ömer Halisdemir Demir yürekli adam Vatan için millet için verdin can İhaneti sezmede ferasetli Bu çağın yüz akı oldu savleti Ömer Halisdemir Demir gibi adam Vatan için millet için verdin can Halis demirden madeni Milleti kurtarmaktı varoluş nedeni Ömer Halisdemir Demir gibi adam Vatan için millet için verdin can Hz. Ömer misali İsmiyle müsemma bir kahraman Ömer Halisdemir Demir gibi adam Vatan için millet için verdin can Bir kuşunda haini yere seren adam Sana baksın o hain kendini insan sanan Ömer Halisdemir Demir gibi adam Vatan için millet için verdin can Korkusuz gözü pek kahraman Yerin cennet olsun şad olsun ruhun 7 BU MİLLET A Tankların önünde duruyor bu millet Etten duvar örüyor bu millet Liderinin önünde duruyor bu millet Etten duvar örüyor bu millet O akşam aniden şimşekler çakıyordu Yıldırımlar yağıyordu saki göklerden Yıldırımlar kin kusuyor alev saçıyor ölüm saçıyor Kahraman Türk Milleti yıldırımlarla savaşıyor Cirmine cürmüne bakmadan Eline top tüfek almadan Silahsız ve pusatsız Yalnızca bedenini koyarak ortaya Yel değirmenlerine saldıran Don Kişot gibi İşin sonunun nereye varacağını düşünmeden Göze alarak ölümü Şehadet şerbetini içmek istercesine Cennet bahçelerini görüyor gibi Yılmıyor saldırıyor Mermilere siper ediyor göğsünü Korumak için Vatanını milletini dinini Ama asla vazgeçmiyor B BU MİLLET Atılan mermiler sağır ediyor kulakları Mermi ve top sesleri birbirine karışıyor Açılan ateşler aydınlık ediyor karanlıkları Kahraman Türk Milleti sökün ediyor karanlıklardan Seçiyor düşmanı mermi ışıklarıyla Koşuyor saldırıyor yılmıyor İçin için yanıyor vatan aşkıyla Bağırıyor çağırıyor yalvarıyor ısrar ediyor ikaz ediyor Fayda yok Tankın önüne atıyor kendini üstüne çıkıyor Mermilere siper ediyor bedenini İçinde bir ateş yanıyor Söndüremiyor içinde yanan bu ateşi Biliyor ki vatan güvende olmadan bu ateş sönmeyecek Gerekirse bu yolda ölecek ama asla geri dönmeyecek Kurşunlara bombalara meydan okuyor ama yılmıyor asla Biliyor ki vazgeçse geri dönse bu vatan bölünecek Şimdi kendisi ölmese çocukları ölecek Gün görmeyecek bir daha bu aziz vatan Emperyalistlere peşkeş çekilecek Ezanlar susacak mabetler yıkılacak Saracak bu ülkeyi küfrün karanlığı Bir daha bu ülkede güneş asla görünmeyecek Zulüm hüküm ferma olacak adalet yok olacak O günden sonra kimse helal lokma yemeyecek Vuruluyor düşüyor düşeni kaldırıyor geri durmuyor asla Ölümü görüyor öleceğini biliyor ama yılmıyor hiçbir zaman Korkmuyor korkuyu bir an bile geçirmiyor aklından Meydan okuyor uçaklara helikopterlere tanklara toplara Hainleri püskürtmek için canhıraş bir çaba gösteriyor Din için vatan için millet için 8 ŞEHİT YILIZ GÜRSOY NAM-İ DİĞER NENE HATUN Bu ülke nice Nene Hatunlar gördü Bu ülke nice Kara Fatmalar gördü Bu ülke nice Emine Bacılar gördü Üç aylık bebeğini beşikte bırakıp Cepheye koşan Allah aşkıyla coşan Yaşamak için değil ölmek için Savaşmak için şehit olmak için Can atan Nene Hatunlar Kara Fatmalar Emine bacılar gördü bu ülke Daha da görecek Daha ne kahramanlar görecek bu ülke kim bilir Kim bilir ne kahramanlar gelecek yine dünyaya Nene Hatunların beşikte bıraktığı bebekler büyüyecek Çoğalacak ve çıkacak hain düşmanların karşısına İşte Anakaralı Yıldız da bunlardan biriydi İriydi yüreği cesarette erkeklerden ileriydi Kılıkta kadın ruhta erlerden daha er biriydi Nice erkeklerden daha erkekti Allah yolunda Vatan yolunda canını hiçe sayanlardan biriydi O Nene Hatun ki bir zamanlar Duyunca vatanı tehlikede olduğunu Duyunca Moskof kafirinin Kirli postallarıyla Vatan toprağını çiğnediğini Nerdesin ey Türk milleti Çık karşıma dediğini Bırakarak yavrusunu beşikte Durup demişti eşikte Allah bize vatanı emanet etti Seni Allah’ emanet ediyorum ben de O benden daha iyi bakar emanetine Demişti işte ben karşındayım şimdi Elimde kör bir baltayla Doğrayacağım seni ey Moskof kafiri Koşarak cepheden cepheye Nice kelleler aldı kör baltayla Nice kafir kellesi yığdı üst üste Vatan sevgisi imandandır dedi çağdaş nene hatunlar Yıldız hangi soydandır Kahramanlar soyundan besbelli Bundan kelli Nice Nene Hatunlar gelecek Bu vatan toprağında iç ve dış düşmana karşı Bir gülün yaprağında nice yıldızlar belirecek Nice Yıldızlar ölecek Dökecek kanını toprağa Bu vatan toprağından Nice güller boy verecek Şehit kanlarıyla Ezanlar okunsun diye minarelerde Namazlar kılınsın diye mabetlerde Allah’a kulluk edilsin diye Bir olan Allah’ın ismi yücelsin diye Ah dedi düştü Yıldız Bir kurşunla yerlere Allah dedi can verdi bir kurşunla Yıldız Feda etti kendini Vatan için bir Yıldız Gökten yere düştü Hakkı tutup kaldırmak için Yer ile yeksan oldu Zulüm yok olsun diye Bülbüller ötsün diye Bir kuş konsun diye yeşil dallara En genç çağında Hayatının baharında Düştü toprağa Yıldız Girdi toprağa Yıldız Döndü yaprağa Yıldız Bir Yıldız daha kaydı gökyüzünden İndi toprağa Girdi toprağa Döndü yaprağa Yıldız Yıldız Yıldız 9 SESLER Sesler yükseliyor yerlerden Sesler yükseliyor göklere Yerlerde yankılanıyor Allah Allah sesleri Göklerde yankılanıyor Allah Allah sesleri Dualar karışıyor aminlere Aminlerle çalkalanıyor her yer Tekbir sesleri karışıyor gök gürültülerine Her yerde ihanet kol geziyor İhanetin sesi korkak İhanetin sesi çirkef İhanetin sesi zehirli Bu engereğin başını ezmeli Bu engereğin başını ezmeli 10 BU GECE Bu gece ay doğacak dediler bir başka Bu gece ay bambaşka olacak Yıldızlar kıyamet gibi bol ve bereketli Gece bir başka gece olacak Hainlerin kökü kazınacak bu gece İhanetin beli kırılacak İhanet bir daha doğrultamayacak bedenini Bu gece ihanetin sonu olacak Bu gece ay bambaşka olacak Yıldızlar kıyamet gibi bol ve bereketli Gece bir başka gece olacak Bu gece ay doğacak bir daha batmamak üzere Gökyüzü baştanbaşa şehrayin olacak Gökyüzü baştanbaşa yıldızlarla dolup taşacak Bu gece kutlu gece olacak Bu gece bambaşka olacak Dünyamız ışıklarla dolacak Bu gece ay doğacak dediler bir başka Bu gece ay bambaşka olacak Yıldızlar kıyamet gibi bol ve bereketli Gece bir başka gece olacak 13 VATAN HAİNİNE YAZILMIŞTIR A Hey hey tak kelepçeyi tak Beynindeki paslı kelepçeyi sökene kadar Kalsın o kelepçe bileklerinde Bırak o haini çürüsün zindanlarda Aydınlanır belki o karanlık yüreği Bırak o haini utansın kendinden Eğer kalmışsa bir nebze insanlığından Ve dön sonra ona seslen Behey kendini adam sanan zavallı Behey adam sıfatındaki zavallı Sana hayvan demek hakarettir hayvanata Ne yapıyorsun ne yaptığını sanıyorsun Bırak martaval okumayı bırak Yeter Yeni Cami tıraşı yeter Sen asıl kendi yediği herzeye bak İlahlaştırmışsınız diyorsun o adamı Sakın sen ilahlaştırmayasın lider dediğin hodkâmı O şerefsiz haini o menfur laini Behey zavallı behey ahmak behey bunak Halkın üstüne ateş açıp cennete gitmeyi hayal ediyorsun Halkı korumakla memurken Halkı katlediyorsun sen kendini ne sanıyorsun Görevin vatanı korumakken Sen tutmuş vatanı satıyorsun Behey zavallı adam Sen kendini ne sanıyorsun Sen adanmışsın evet ama Allah’a değil Sen satılmışsın ama Allah’a değil Allah’a taptığını sanıyorsun ama Allah sandığın puta tapıyorsun gece gün Önder sandığın adama tapıyorsun durmadan Onun her dediğini yapıyorsun ya İşte sen tapıyorsun tam da Behey zavallı adam Behey andaval Senin hizmet dediğin tam bir ihanet Behey zavallı adam Behey andaval Senin himmet dediğin tam bir sefalet Behey zavallı adam Behey andaval Sen tam bir sefilsin bunu bil Sen tam bir hainsin bunu bil Senin gideceğin yer cennet değil Senin gideceğin yer tam da cehennem Ben de diyorum işte Kafirler için yaşasın Cehennem Kafirler için yaşasın Cehennem B Behey ruhu tencere karası gibi aşağılık adam Senin gibi bir alçak Senin gibi bir yüzkarası Giremez bizim meclisimize Girmeyecek giremeyecek asla Bu aziz vatanda Alnı açık yüzü pak Gezemez Gezemeyecek bundan sonra Göğsümüzü gere gere Bu vatan bizim diyeceğiz Sen ey vatan haini millete kurşun sıkan zavallı Bundan sonra Göğsünü gere gere Bu vatan bizim Diyemeyeceksin Alnı açık yüzü ak Bu vatan toprağında Gezemeyeceksin Değil gezmek Bir gün bile bu vatan havasından Bir soluk alamayacaksın Gebereceksin geberecek Geberemeyeceksin Gebermekten beter olacaksın Ölümden beter bir hayat yaşayacaksın Yaşayamayacaksın bir an bile Huzur bulamayacaksın Çoluğun çocuğun annen baban Hepsi senin yüzünden bu azabı tadacak sürekli Yedi ceddin lanetlenecek ta kıyamete dek Bu lanet sürecek 12 İHANET KOL GEZİYOR Havada bulut var Hain düşler kol geziyor bulvarda Bu düşleri havada avlamalı Diyor diyor diyorum Düşmanın niyeti kötü Düşman kötü hayaller peşinde Bu düşmanı avlamalı İhanet korkak ihanet sessiz ihanet puslu İhanet düşleri karanlık Hain düşler sessizce ilerliyor İhanet kol geziyor meydanlarda Ayak sesleri yankılanıyor caddelerde hainlerin İhanet kendini gizlenmiyor artık perdelerin arkasında Havada bulut var Hain pusu sessizce ilerliyor sokaklarda Havada bulut var hava puslu Düşman puslu havayı sever derler bunu unutma Su uyur düşman uyumaz derler bunu unutma Düşman pusuda fırsat beklemekte bunu unutma İhanet korku içinde İhanet panik içinde İhanet dehşet içinde Ey vatan evladı ihanete asla geçit verme Ey vatan evladı ihanete asla geçit verme 14 EROL VE ABDULLAH OLÇAK Anlatıyordu eşi Nihal Olçak ‘Onlar gittiler ölüme aşkla Erol’un aşkı bir başka Abdullah’ın aşkı bir başka Onlar hürriyete aşık kahramandılar Bu aşkla yaşadılar bu ateşte yandılar Koştular ihanet gecesinde şehitler köprüsüne Ant içmiştiler vatanlarını vermemek için hainlere ölümüne Erol çıktı yola oğlu da beraber Erol ve Abdullah Allah yolunda iki cengaver Sanki baba oğul değil kardeştiler Allah yolunda kardeş oldular birleştiler Koştular cihat için Allah yolunda Can verdiler vatan için millet için din için O varoluş yok oluş savaşı bildi bu mücadelesini Yeni bir kurtuluş savaşı bildi bu darbe hadisesini Vatan meselesi din meselesi iman meselesidir bu Başkası yok yeri gelince bu uğurda can vermelidir Tankların karşısına dikildiler can havliyle Ölüme aşkla gittiler oğluyla birlikte Onlar cephedeyken bu onlara dua ediyordum Yarabbi muzaffer et İslam’ın ordusudur bu diyordum Hainleri kahr et kahhar sıfatınla Koştum yanlarına son kez bakmak için Görmek için son bir kez dünya gözüyle Evlenmiştik onunla 17 yaşındaydım ben Bir hayat geçirdik mutlu ve coşkulu O içi dışı bir iman eriydi İmanla yaşadı ve gitti eşim ve iki gözüm Abdullah’ım imanla Ben Onları gelinliğimle uğurlamak isterdim Bu onun ölüm gecesi değil düğün gecesidir demek isterdim Şimdi Ondan bana kaldı üç çocuğum yadigar Her biri diğerinden değerli birbirinden bahtiyar Onların ruhu şad olsun Vatan sağ olsun vatan sağ olsun sağ olsun’ 15 ŞEHİT YASİN YILMAZ 35 yaşında Aklı başında Çalışkan ve gayretli bir insan Genç yaşta olgunlaşan Bir garip adam Bir markette çalışıyordu gündüzleri Evde terzilik yapıyordu geceleri Evin bir köşesi terzi atölyesi On parmağında on marifet Ha gayret Yasin ha gayret Sen bir insanüstü yaratıksın elbet O gece işten eve gelmişti Saat 20.00 sularında uykusuz yorgun Hayat yollarına atmıştı kendini pervasız Telefonu çalmıştı aniden sessiz Telefon seslerine uyanamayan Yasin Uyandı bu gece titremesine Arkadaşıydı arayan Can yoldaşıydı Dostuydu kardaşıydı İyi haber vermiyordu Şaka yapmıyordu Ülke elden gidiyor diyordu Hainler darbeye kalkışmış diyordu Vatan elden gidiyor kalk diyordu Uyan ey şir’i jiyan Uyan ey kükremiş aslan Uyan derin uykulardan Aslana uyumak yaraşmaz Uyanıkken tilkiler kurtlar köpekler Gün uyanış günüdür Vatan elden gidiyor ey aslan yavrusu aslan Uyanıp kalktı aslan yavrusu Yasin fırladı yataktan bir hamlede Silkindi kendine geldi Aldı abdestini kıbleye yöneldi İki rekat namaz kıldı Allah’a yöneldi Dua etti vatan için millet için din için Şehit olmak için vatan uğruna millet uğruna din uğruna Geri dönmemek üzre çıktı yola Ya devlet başa dedi ya kuzgun leşe Böyle cengaverler varken Bize bir şey olmaz Giyerek beyaz gömleğini Ve gökyüzü mavisi pantolonu Açıp kapıyı bulmuştu yolunu Eşi dedi çok yakışıklı oldun Sanki son yolculuğa çıkıyorsun O gece Yasin ölüme koşuyordu Belli ki vuslat yolcusuydu Biliyordu ya dönecek ya dönmeyecekti Öldükten sonra bir daha ölmeyecekti Ölümden başka yol yoktu Ölümden başka yol mu vardı gidilecek Dünyaya gelindi ya sonunda ölünecek Hain bir kurşun boynundan girdi Gördü Yasin en son sevgiliyi Yasin şehit oldu bu gece Şehitlik dilde üç hece Ama şehit olmak için yürek ister Dağ gibi bir iman ve yüce bir dilek ister O gece ANNESİ Yasinlerdeydi O anne sürekli merak içindeydi Soruyordu geline Yasin’den haberi Yasin’den bir haber yok diyordu gelini Aradım telefonla sürekli Telefon çalıyor Ama açılmıyordu Arkadaşlarını aradım en son diyordu Onlar Yasin şehit oldu dediler sana ne mutlu O bir yolculuğa çıktı kutlu mu kutlu Ahmet Kemal Kayıt Tarihi : 6.3.2017 19:01:00 Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir 1453 yılının Şubat ayı Kış mevsimi soğuk mu soğuk Kocakarı soğukları kavuruyoe her yeri Devlet-i Aliyye’de bir heyecan bir coşku Yola çıktı Edirne’den büyük ejderha Yok böyle bir şey Yıkmaya gidiyor Bizans surlarını Ykıp tarumar etmeye gidiyor Bizans surlarını Çapı 3 metre olan büyük canavar Almaya gidiyor Tekfur’un canını Her güllesi 1 ton olan 30 çift mandanın çektiği arabayla taşınan Yolda kaymasındiye 200 askerle desteklenen Dev bir tank mübarek Yolları yeniden açılıyor o gitmeden Köprüler yapılıyor o geçsin diye Üç ay sürdü bu yolculuk Edirne’den Asitane’ye Çok çileli geçti bu yolculuk Nihayet Dersadet’e vardı bu yolculuk Konuşlandı Eğrikapı mevkiine bu dev canavar Vurdukça vurdu Bizans surlarını Yıktıkça yıktı Bizans surlarını Koca koca manfezler açtı surlarda Her atışı bir olay oluyordu Korkunç bir gürültü koparıyordu Yakıp yıkıp tarumar ediyordu surları Yıkılan yerleri habire onarıyordu Bizans gavurcukları Ahmet kemal |