Hicv-i Acem
Şimdi dinlesin işte, diplomayı alıp da
Üç maymun oynayanlar, "Körebe" oyununda Bir gıybet bir iftira, ağzına pek şayândır Bu bilinçli haller de, ancak sana yakışır "Elif-be-te-se" diye, adım attığın yolda Feri gitti gözlerin, telefona çok bakma Açıp okumadığın, kitaplardan ne aldın? Birkaç lakırtın ile, on koca dönem kaldın Karşı cins gülsün diye, hokkabaz mı oldun sen Noel babaya çırak, elzem idi evvelden Kızarmış biber gibi, karardı mı kalbiniz? Her naneyi yiyip de, hicvedenden bildiniz Sonra ölüm yok gibi, rezil idi hayatın Hangi sünnete uydu, o laubali tavrın? Sektirdiğin top kadar, öğrenseydin meal de Şimdi böyle ahlaksız, olmaz idin herhalde Bütünleme haftası, gizli gizli buluştun Namahrem tanımadın, sarılıp da tutuştun Cuma-5’i oku da, anlatılanı öğren Aldığın diplomayla, anca kendine söylen "Bu çok temiz imiş bak" derken Lut kavmi bile Kahrolmuştu ansızın, Cibril kanadı ile Hiçbir buyruk bilmedin, sırtına attın hükmü Doksanları yüzleri, aldığın Kur’an yük mü? Aklanmazsın sen daha, şuursuzca çırpınma Sükûtum çok söz söyler, sakın "susturdum" sanma Şimdi dışlayaraktan, kibirlendiklerinden Helallik isteyecek, yüzün olmasın dünden Üşenip okumadın, böyle cahil de kaldın Mekanımdan kovduğum, gücüne gitti baktın "Özeti okuyalım" dedi biri öteden Atladı öteki de, ona söz düşmemişken Sana ne oluyordu, adam bana sormuştu "Oldu başka" demeyip, sussaydın da olmuştu Fitne hani feciydi, bir adam katletmekten Kızarmaz tabi yüzün, katrandı kin gütmekten Sonra bir başkası da, çöktü ikindi vakti Oysa gaflet uykusu, haram kerahet vakti Ramazan tanımayıp, oruçluya saldırdın Mesaj kutusu içün, bas bas boşa bağırdın Hele ökçeleriyle, tak tuk sesler çıkartan Her hafta bir söz verip, o sözleri unutan Sen bu kafanla oku, o ayetlere meydan "Biz de çağıracağız, zebanileri" çoktan Azdan az gitmiş ise, çoktan çok gider bizde Korktuğumu sanma ha, "Teşekkürler" dedikse Kıyas nedir unutmuş, bizim cin oğlan, hayret! Adam çarpmaya kalktı, birkaç güruh hayalet! Dönem uzatan derviş, sen de şu beyti dinle Sabaha kadar kürek, çek yel değirmeninle Amma su-i zan sakın, taşıma onlar gibi Kalplerin hezeyanı, taşıyor her bir kiri Her gördüğü ile de, çıkma hayali kurup Aynı olur mu ki hiç, ciddi düşünen, durup Bir ölü cesedini, çiğniyorken ağzında Postunu rehin verdin, cennetin pahasına Sıratı geçmiş gibi, ne gülersin boş yere Kullar meyletmedikçe, ateş dokunmaz tene Okuduğun bölümün, hakkını vermez isen Dar ederim öteni, bizi yakanda bil sen Biz ki öğrenileni, her daim aktaracak Kötü temsil edeni, çukurlarda boğacak Bir cüz kadar ezberi, hafızanda tut güzel Şayet ’neler anlattım’, diye soracak "güzel" Ali KESER |