Merhem
ne merhem olur şimdi tomurcuklanan yarama
şiirler yazsam hisseder misiniz hissettiklerimi mesela rüzgarın bana fısıldadıklarını anlayabilir yağmurun her damlasına anlamlar yükleyebilir misiniz anlayabilir misiniz bir yaprağın dalından kopmasını yağmur, gökyüzünü süsleyen bulutlardan ayrılırken şimşeğin çakmasını pencereye çarptıktan sonra ise dağılmasını anlayıp da merhem olabilir misiniz yalancı bir güneş vururken pervasızca gözlerime yüreğimin kavrulduğunu sonbaharı bekleyen ağaçların umuda kapıldığını sonra, yaprakların dökülmesine şahit olduğunuzda hazanın katresine bir katrede siz olabilir misiniz mesela düşen yaprakları avuçlayarak dökülen gözyaşlarını silerek yahut rüzgarda salınan minik kızın saçlarını toplayarak onu anlayabilir misiniz? sahi bu kadar basit midir anlamak insanları dilden çıkan iki çift söz yahut omzuna değen bir dostun eli, her şeyi hafifletmeye yeter mi hani, nerede iyi gün dostlarım aydınlıkta elimi tutanlar karanlık çöktüğünde nerede yağmura yakalandığımda şemsiye ile gelemezler miydi güneşin altında bolca selam verenler bulutlar yaklaştığında imdadıma yetişemez miydi sahi, her kışın bir baharı gecenin de bir aydınlığı yok muydu? hani, nerede Yunus Emre Karakaya Geç Kalanlar Kitabından www.kitapyurdu.com/kitap/gec-kalanlar/614330.html |