YAŞAM YOLCULUĞU BIR TRENE BENZER
Dünyaya geldiğimiz andan itibaren..
Yaşam yolculuğumuz başlar. Bu yolculuk! Tıpkı, bir çok yolcu ve yük vagonları olan bir Tren gibidir. Bu yaşam Trenin de... Baba yanında.. anne kucağında. Bir müddet yolculuk edersin. Sonra, konuşmaya, yürümeye başladığımızda... Etrafını ve çevreni merak edersin... Sorgularsın! Senden başkaları ile... Birçok duygularda senin ile yolculuk ettiğini görürsün... Tam o sırada... Yaşam Treni ansızın bir istasyonda durur. İstasyon kalabalık ve gürültülü olur... Bu hengame de. Trene inenler ve binenler. Hepsi birbirine karışır. Bazıları bu yolculuğa fazla dayanamaz.lar... Yada sıkılırlar.. Veya hastalanırlar... Kiminin ise sağlığı el vermez... Bazıları, İnenlerin arkasından üzülüp ağlarlar. Bir de, ayrılığa dayanamayıp arkasından inmek isteyenler. Ve inenler, olur... Hepsi birbirine karışır. Bir de!... Bağırmalar! Ağlamalar! Yalvarmalar! Ve beddualar!.. Hepsi birbirine karışır. Feryad, ve fidanlar!.. Acı bir siren sesi gibi kulaklarda çınlar. Yankılanır... Bir müddet sessizlikten sonra... Bu yaşam Trenine neşe! Mutluluk! Huzur! Keder! Hayaller! Beklentiler! Merhabalar! Allaha ısmarladıklar! Ve vedalar! Dolup taşarlar... Sen, bu hayat yolculuğuna... Kendi konpartımanın da... Anne ve babanla devam ederken. .. Bu sefer annenin kucağında... Babanın yanında... Sana benzer birilerini görürsün. Kim diye sorduğun da? Kardeşin derler. Biz aileyiz!.. Bunu bil, öğren derler... Sen! Anne ve babanın hep seninle birlikte ... Yolculuk edeceklerini sanırken. İstasyonun birinde onlar trenden ansizin inebilirler... Ve seni bu hayat yolculuğun da... Yalnız bırakırlar. .. Her durulan istasyon da... Bu yaşam trene başkaları ve baska duygularda binerler.. Senin için önemli insanlar. Ve önemli duygulardır... Kardeşlerin! Arkadaşların! Çocuklarımız! Hatta hayatının aşkı... Çocuklarının annesi… Her istasyonda... Birçoğu iner.... Arkalarında bir çoğu kalıcı bir boşluk bırakarak giderlet Aşıklar! Ayrılanlar! umut taşıyanlar! Yaşam treninde yol alırken.. Bazıları ayrı vagonlarda oturur... Ne zaman yer değiştireceklerini düşünürler. Bu tek biletli bir yolculuk... Bu sadece gidiş. Her istasyona yaklaşilirken.. Aniden beliren Kontrötör! Yani Azrail! Ansızın, bilet kontrolü yapar.. O sıra da.. Acı ve tiz bir siren sesi duyulur... İçin burkulur. Birilerinin son durağı... Son istasyonudur.... Kimi çaresiz! Kimi sessiz! Kimi üzgün! Azraille birlikte yaşam Trenin den inerler. Birileri telaşlanır. Koridorlar da koşuşturur. Kimileri de umursamaz... Cami açar.. Dışarıyı, seyre dalar... Etrafa bakar... Sen! Bu arada biraz büyümüş olduğunu görürsün... Vagondan vagonu koşar oynarken. Zamanla büyür.., Büyürken... Olgunlaşır... Bazı vagonların, bazı duygularla dolu olduğunu görürsün. Aşkın da! Yalnızlığın da! Vagonda, tek başına olduğunu görürsün... Umutlar! İhanetler! Özlem ve hasretler! Aynı vagona doluşurlar. Koridorlarda onları bekleyenler. Onlardan kaçanlar!. Çarpık çurpuk ilişkiler! Sallanan parmaklar! Sıkılan yumruklar! Öfkeler! Ve gösterilen şiddetler! Vagondan aşağıya atılan canlar! Bazı istasyonlar da...i Sıra sıra nsanlar! Elde mendiler. Kiminin arkasından sallarlar. Kimine üzülür, göz yaşlarını siler... Arkasından ağlarlarlar. Ağlatanlar ve ağlayanlar.. Yarım kalmış hayaller! Yarım yamalak. Sevincler ve üzüntüler!.. İşte böyle son bulan yolculuklar.. Ve son bulan hayatlar..... Dinçer Dayı |