Dün otobüsle işe giderken bir kıza bakarak yazdım.

Kalbini uzattın eyvallah,
Özledim sanki neye...
Kuşanmışım bedenime gibi,
Üzerimde nefesin vardı,
Gitmediğin iyi çok şükür...

Ellerim arandı yastıkta,
Kahkahalarını buruşturdu zaman.
Sen giderek güzelleştikçe,
Şehirde güzelleşiyor zaman zaman,
Kalbimde dudağının izi var buna da şükür...

Uykusuzsam belki sana hasret bir ömür yüzünden,
Durduk yere gelen bir çaresizlikte var.
Mayısta bitecek,
Hep göğsün açık kalmıştı,
Öpmedikçe üşütecek ...

Kuşlarını yeni uyandırmış bahar,
Gerdanından dudaklarına uçmaya hazır.
Türlü türlü entariler,
Belki Haziran kızıştıkça,
Sen benim oldukça,
Her şey çok güzel olacak.

Uyandığım sabahlar,
Akşamı kaprislerle geçerse İstanbul’un.
Ara sokakta bir yerinde,
Senle göz göze gelince.
Göz göze gelince,
İşte ağzın diyemediğini bir şeyler anlatıyor.

Herhangi dinlediğin bir şarkı,
Duyamam, bilemem nefesine yaklaşamasam.
Güneş vurunca gözlerine,
Dünyayı sakındırayım,
Ortalıkta gül saçan kaosları kaldıramazlar.

Hadi göz göze gelelim,
Kalabalıklara karışmadan.
Kaybolursak kaderimiz,
İki el birleşmiş.
Kalbe atacağından söz ve kızgın şiir.

AYKUT BARIŞ ÇELİK