TANRI MİSAFİRİ
TANRI MİSAFİRİ
Aç kapıyı ben geldim misafir et bu gece Uykusuzum şuraya bir kat minder ser gönül Sevinç zerreye emsâl,, derdim dağlardan yüce Sana bir sualim var susma cevap ver gönül Tanrı misafiriyim sende kalmaya geldim Dertleşip sabaha dek hemhal olmaya geldim Kırılan şu kalbime deva bulmaya geldim Kanayan kalp yaramı sevgin ile sar gönül Yüreğimi hapsettim ateşten bir güğüme İlmek ilmek dolandım aşk denen kördüğüme Kara bulut çökerken duman duman göğüme Neden güneş doğmuyor şafaklara sor gönül Kaç yerden yara alıp incitildik, kırıldık Hangi yeri yurt etsek diyar diyar sürüldük Elli yıldır seninle aynı okla vurulduk Hayat denen bu yolda dik durmak çok zor gönül Dünyanın dertlerini şelek ettim sırtıma Devran ne çok değişmiş uymak zor bu ortama Nedâmet ağır basar koysam vicdan tartıma Bülbülün terennümü güle âh-u zâr gönül Sığmaz olur yüreğim sıkışır yerkürede Kaybettiğimiz günler acep şimdi nerede Maziye bir göz atıp çağırsam bin kere de Huzur beklerken bana düşen hep efkâr gönül Küllerinden tutuşup yanarsın için için Nurgül’üm dertlerini örtbas edersin niçin Susma gönlüm de hele yoksa sevmek mi suçun İkimizi de yakan bir vefâsız yâr gönül Nurgül KAYNAR YÜCE/ K. MARAŞ… |