GÖNLÜMÜ ÇELEN BİR YASAKLI
Ruhsal farkındalık
birşeyler başladı içimin zalim köşelerinde... zaman; hem suçlama da ellerimi, hemde hızlanan kalbimle oyunlarda!.. dilimdeki son duam, tutunmuş umutsuzluğumun içindeki hayali ellerine; yüzleşmekte; benden kaçırdıklarınla huzur bulacağını sandığın bu şehirle... bana layık olma ne olur... Sen, her defasında devirirsin gölgemi pek çok şarkıdaki vuslat satırları sırtımda bir ağır kambur... ve uzaklardan; daha bir uzaklaşan yalın dalıpgidişler var. ömrümce niyazlarıma misafir ettiğim o duru sözgelimim, şimdi konuk olmada yüksüz bir kervanın yol göstericiliğine.... Yoldan çıkmış hayatıma sihirli ellerin, kurdeledi kendini, şimdi çözsem ufak gölgeni, düşecek avuçlarım.... Çözmezsem, boğacak yaşımı.... öylesi bir girdap işte yok oluşluğun, bilsen bu yokluk nereye kadar.... Ama, bilme sen.... bana layık olma ne olur... Sen, her defasında devirirsin gölgemi hem sana ne sevgiler közledim vücudumun yanan yerlerinde tutsam bir türlü bu narı, tutmasam gönülde bir çetin ceviz... hiçmi hiç yolum düşmemişti basit sevgilerin sokak aralarına taki senin gergefinde bağışıklanana kadar... gel, son defa olsun ayıkla gülüşlerini dertlerimden Yüreğimde bir serin haldir senden ibaretliğim ve bir ince gülnihaldir, sonu seni bana getiren masallar içine..... şimdi uzaklardan ne hislidir sana uzanmadaki buğu... bana yarınlarımda sen yoksan eğer, yağmadır gümrah ırmaklar, sakin nidalar sensiz uzayıp giden zamana tanık bakışlarım, yitirmedir hayattan en mistik anları... ve doğmadan bir avuç toprakla varolanları... saklı sözlerimin zenginleştireceği ruh içinde biryerler de ve sonun mutlu olacağına inandırmalı seni birşeyler.. desem ki, gel benim küçük dünyamda aşk oyunları oyna, gel benim ağrıyan yerlerime şarkılar üret... ve gel haykırışlara kat sesini sessizce..... sahibi oldun ya sen üzerimde gezinen gözlerin, ne çatlasa küheylan nede devrilse alem hiçmi hiç önemi yok... Çünki sen varken............ ....dinle bak, bedenine yel vururda sen üşürsün oralarda, gel kollarında mekanı olmayan rüyalar dolasın boynumu ve gel asırlık peşi bırakılmış aşklara izi çıksız ayaklarımızın.... bana layık olma ne olur... Sen, her defasında devirirsin gölgemi sen, sana uyanan gözleri kapatmakla dur velakin... |