Utanırım
bir çam ağacı gölgesindeydi sanırım
dilim varmaz o ismi anmaya, utanırım ne yâr demeye gönlüm yeterdi o vakit yâran diyebildim bir süre bundan mütevellit sana bir şiir yazdım yâr kaleminden neye sığınacağım bilmem sen buyur istinaden kerem ile aslının aşkı vurdu belki gözümüze belkide züleyhanın yusufa yazdığıydı vuran özümüze sen benim yolumu aydınlatan güneş bense o yolu sensiz geçemeyen biçâre çilekeş hangi üzüm bağını kopardı bilmem gözlerin senin bile anlatmaya yetmez sözlerin ol çeşmeden şarkıları türküleri dinledim hepsi bir yana yalnız seni çizebildim bir kadın çizemedim belki akla gelen şaheser çizmeye elim yetti anlayabilsen kalbimde kurduğun taht nasılki tevafuktur sultanım, bize yetecek bir gonca güldür bak gör yine bir gün orada olacağım dilim varmaz o ismi anmaya, utanırım cümle satırlar diziyorum senin adına bir parantezde sen aç haber verir belki turna (.....) hangi kalbe tesir etmez ki bu olanlar ne olur gel sana ihtiyacım var |
Tebrik ederim şairim.