Sana Geldim...
Sana geldim… kapındayım yarı can
Alırmısın beni içeri, üstüm başım perişan Ellerim üşüyor, ellerim buz şimdi Gidecek yerim yok, can çekişiyorum caan Nefesim teklemekte, kanım çekilmekte Ya ecel geldi, veyahutta gelmekte Kapındayım sevdiğim; uyuyor musun? Sana geldim… dünyayı ardımda bırakıp Gözlerimi ıslatıp, gözlerimi karartıp Benliğimi çiğneyip, gururumu atıp Sürünerek, yalın ayak geldim Kan revan ayaklarım, titriyor parmaklarım Kapı ardında umutlarım Kapındayım sevdiğim; biliyor musun? Sana geldim… acısıyla, tatlısıyla Kar’da güneşe açan kardelen çiçeği edasıyla Eşini kaybeden bir serçenin gözyaşıyla Gözlerimde hasret acısının buğusuyla Beni ayakta tutan kavuşma arzusuylu Zile basan ben, kapına vuran benim Kapındayım sevdiğim; duyuyor musun? Sana geldim… hangi yolları aştım bilsen Nasılda zor ve çetindi yollar Sanki set olmuştu önümde dağlar Başladığım yere vurdu dalgalar Feleğin çemberinde elendim Pes etmedim direndim, işte sonunda geldim Kapındayım sevdiğim; açıyor musun? Sana geldim… kapındayım duruyorum Belki de son nefesimi, alıyor veriyorum Seni görmek, seni sarmak istiyorum Kor ateşteyim, yanıyor eriyorum Ne dersen kabul başımı eğiyorum Kapının arkasındasın biliyorum Kapındayım sevdiğim; duruyor musun? Sana geldim… sarılıp kaybetmediğim umudumla Yorgun düşmüşüm yürümekten Vazgeçmedim hiç sevmekten Sen yorulmadın mı beklemekten Aç kapıyı; kaçma vuslata ermekten Kurtul bu hasretten, kurtar beni bu dertten Korkuyorum seni son defa görmeden ölmekten Kapındayım sevdiğim; görüyor musun? Sana geldim… kapındayım sevdiğim. |