Hayta firarda
Hayta firarda
sanma ki yaşlandıkça eksiliyor gençliğin ateşi, deli deli akışı içindeki kanın, her yaşla derinleşiyor vadin kanın dingin, yangının dumansız ve acelesiz sevişmelerin saman alevlerin kalmıyor öyle hoyrat olur olmaz gölgende sıcak, duldan da kayırmaların muhtaç değil izaha sevmelerin kifayetli gözlerinde yüreğin okşuyor sanma ki ellerin titriyor yumuşacık ve ürkek kırılmasın der gibi kanadı kelebeğin ayak üstü değil artık hiçbir öğün belki bu son özeni her gördüğün açı sensin tanla kurulan sofranın bilirsin artık imkanı yok doymanın yaşlılık ektiğini biçtiğin tarla takke razı ve toprak olmak en nihayetinde durmamak ne mümkün durulacak yerde sana doğmayacak güneş belki bu seherde durabilmek işte yaş almak durulmayacak yerde yaş almak sanma değil yaşlanmak yaş almak çiğlerinden arınmak goruktan pekmez olmak yerinde yıllanmış şerap ağızları tatlandırıp akılları bulandırmak öğrenmişsindir artık bulanmadan durulmayacağını özü çamur insanın marifet sayar ve peşindedir duru suya renk katmanın durulduk artık bulanmaz suyumuz fırtınalara umarsız ruhumuz bir gönlümüz hayta, bir gönül azade zamandan daldı mı bir ceylan gözbebeklerinden içeri alıkoyamazsın o haytayı firardan 15 o4 2o23 |
*** HAYTA FİRARDA *** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...