BülbülEy! Bülbül hüsrandasın Uyan gaflet uykularından Gerçeğin dairesi ateş’ten İçinde yanamadığın Teğet bile geçemezken Aşk’a Ne çok masal var renkli Kokusuyla mest olup Hulyasına kandığın Şahdamarından yakın Aşk Bir hu mesafesindeyken Maşuk Kaf dağı yakınlığıdır masal Masalcının dudağında sihir Yaşadığını sandığın Hayallerin içine dalar hep Taşın altına konulamayan yürek Kalem olur, ha bire yazar da Kelimelere hapis sevdalarla Oyalanır gönül Sen kışı bekleyedur Donar tebessüm baharda Daha tomurcuklanamadan Sarıp sarmalanan masalların ardında Okunamayan mektup oysa gül Ömür bir varmış bir yokmuş arası Artık alamadığın nefeste biterken Bulamadığın aşka ağlamak ne fayda Ah! Hüsrandasın bülbül… |
Yakına gelsen O, uzağa gitsen O.
Zahire baksan -hatırlanır- O.
Batına da baksan O.
Ondan başka var mı Var?
Kınamamalı koşanı da uykuda olanı da.
Meğer ki aşkla olsun.
Selam ile.