DÜNÜ ÇOKTAN UNUTTUK
bir şeyler dumura uğruyor, yazdıklarımızda
yahut da gülüşlerimizin rengi soluyor şu gidişe bir bakar mısınız ? terk ettik sizi pulumuzla pırtımızla saplandık çamur bataklıklarına tat aynı tat inat aynı inat değişense hayatın erdemsizliği vay be ! sığmadı bir pabuca iki ayağımız tütsülendi yoksulluğumuz sandık ki haklıydık, hoyrat tezlerimizde keşke vurdum duymaz olsaydık da hüzünlenmeseydik bu kadar sağaltımların yazgısıdır bu tümevarımların arzusu ne seslenişin var sırdaşı ne sükutun oynuyor gözü kaşı avuçlarımızda kül renkli kapı topuzu kanıyor her el atışımızda gün kımıltısız bir yalnızlığa mahkûm oluyor dünü çoktan unuttuk |