8
Yorum
17
Beğeni
0,0
Puan
712
Okunma
Yedi kat göğü birbiriyle uyum içinde
tabaka tabaka yaratan
O’dur.
Rahmân’ın yaratmasında hiçbir düzensizlik göremezsin.
Haydi, çevir gözünü de bak,
bir kusur,
bir çatlaklık görebilecek misin? (1)
Sonra gözünü tekrar tekrar çevir de bak.
Göz, aradığı kusuru bulamamanın ezikliği
ve bitkinliği içinde
sana geri dönecektir. (2)
Onlara şöyle de:
“Karanın ve denizin karanlıklarına,
tehlikelerine
maruz kaldığınızda
sizi bundan kim kurtarır?
Ki böyle anlarda
tüm samimiyetinizle boyun bükerek,
bazan O’na ağlaya sızlaya yakarır,
bazan içten içe dua eder
ve: «Eğer Allah bizi bu sıkıntıdan kurtarırsa,
söz veriyoruz,
kesinlikle şükredenlerden olacağız!» diye
yalvarırsınız. (3)
De ki:
“Sizi bu tehlikelerden
ve her türlü sıkıntıdan
sadece Allah kurtarıyor;
fakat kurtardıktan sonra
siz yine
O’na ortak koşuyorsunuz.” (4)
Rasûlüm!
Allah’ın yardımı ve fetih geldiği zaman, (7)
Gerçek şu ki,
Allah size pek çok yerde
ve bu arada Huneyn gününde yardım etmişti.
O gün sayıca çokluğunuz sizi gururlandırmış,
fakat bu size hiçbir fayda sağlamamıştı.
Onca genişliğine rağmen yeryüzü
size dar gelmiş,
sonra da arkanızı dönüp kaçmıştınız. (5)
Sonra Allah,
Rasûlü’nün ve mü’minlerin üzerine
iç huzuru
ve güven duygusu veren
rahmetini indirdi,
ayrıca göremediğiniz ordular gönderdi
ve o inkârcıları ağır bir yenilgiye uğrattı.
Kâfirlerin cezası işte budur! (6)
O mü’minler,
tamâmen haksız yere
ve sırf “Rabbimiz Allah’tır” dedikleri için
öz vatanlarından çıkarıldılar.
Eğer Allah
insanların bir kısmının kötülüğünü
diğer bir kısmının eliyle savmasaydı,
içlerinde Allah’ın ismi çokça zikredilen
manastırlar, kiliseler, havralar
ve mescitler yıkılıp giderdi.
Allah,
kendi dinine yardım edenlere
elbette yardım edecektir.
Çünkü Allah mutlak kuvvet sahibidir,
her işte üstün ve mutlak gâliptir. (8)
Allah’ın dinine yardım eden
o mü’minler,
kendilerine yeryüzünde bir hâkimiyet verdiğimizde,
namazlarını dosdoğru kılarlar,
zekâtlarını verirler,
her türlü iyiliği emredip yayar,
kötülük ve yanlışlıkları yasaklayıp
önünü almaya çalışırlar.
Bütün işlerin neticede varıp değerlendirileceği yer
Allah’ın huzurudur. (9)
Hak olan,
hâkimiyetin gerçek sahibi olan
Allah
yüceler yücesidir.
Rasûlüm!
Sana vahyedilmesi henüz tamamlanmadan önce
unutma endişesiyle
Kur’an’ı okumakta acele etme!
“Rabbim!
Benim ilmimi artır!” diye
dua et. (10)
Kıyâmetin ne zaman kopacağının bilgisi
yalnız Allah’ın katındadır.
Yağmuru O indirir.
Rahîmlerde olanı da O bilir.
Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez.
Hiç kimse nerede öleceğini de bilemez.
Şüphesiz,
her şeyi hakkiyle bilen,
her şeyden hakkiyle haberdâr olan
yalnız Allah’tır. ( (11)
(1) Mülk / 3. Ayet (2) Mülk / 4. Ayet (3) En’âm / 63. Ayet
(4) En’âm / 64. Ayet (5) Tevbe / 25. Ayet (6) Tevbe / 26. Ayet
(7) Nasr / 1. Ayet (8) Hac / 40. Ayet (9) Hac / 41. Ayet
(10) Tâ-Hâ / 114. Ayet (11) Lokman / 34. Ayet