Kimseye kalmadı sana da kalmazCoşup aktığına değmez bu dünya kimseye kalmadı sana da kalmaz dönüp baktığına değmez bu dünya kimseye kalmadı sana da kalmaz Başa taktığına değmez diyorum çivi çaktığına değmez diyorum ağıt yaktığına değmez diyorum kimseye kalmadı sana da kalmaz Beni çilelerden çıkaran üzen geriye gelmez gemilerle yüzen diyorum, ne bu devran ne bu düzen kimseye kalmadı sana da kalmaz Gemilerin batımına az kaldı yok oldu hep ne hatır ne naz kaldı belki son kış son bahar son yaz kaldı kimseye kalmadı sana da kalmaz Şöhretli olmanın narına yanma sahte alkışlara inanıp kanma en iyisi benim başka yok sanma kimseye kalmadı sana da kalmaz Mazlum yarasını saran kullardan kıllı var ya kırka yaran kullardan mübarek secdeye varan kullardan kimseye kalmadı sana da kalmaz Dünyaya bayılan bayılmayan da sarhoşluğundan hiç ayılmayan da muteber sayılan, sayılmayan da kimseye kalmadı sana da kalmaz Kibir kayasını oysan ne fayda taşı taş üstüne koysan ne fayda neşeye sevince doysan ne fayda kimseye kalmadı sana da kalmaz Ol birlik nasıl sağlanır bilmeden ip dersin nasıl bağlanır bilmeden gidene nasıl ağlanır bilmeden kimseye kalmadı sana da kalmaz Gözünde bir acayip is var dedim duyguların kirlenmiş pis var dedim ufkun ise karanlık sis var dedim kimseye kalmadı sana da kalmaz Asillik kanda, gende diyenlerden vicdan, merhamet bende diyenlerden nihayet amannn sende diyenlerden kimseye kalmadı sana da kalmaz Ter temiz edip içini dışını değiştir gidişatın akışını yaz etsen dünyanın soğuk kışını kimseye kalmadı sana da kalmaz Verilen vadeler dolduğu doğru insanın eceli olduğu doğru gül beniz zamanla solduğu doğru kimseye kalmadı sana da kalmaz Sözlerime malayani his deme cünüp gezip, abdestliye pis deme bu dünyada beni iste isteme kimseye kalmadı sana da kalmaz Gümüşhanlıyım ben sanma ki yerdim benim kederim bir bambaşka derdim alırsan eğer al nasihat verdim kimseye kalmadı sana da kalmaz kimseye kalmadı bana da kalsın |