Bu neyin cakası
Hayatla ölüm arasında
Hem ince hem de hassas Bir çizgi var... Bu çizgiyi geçenler, geri dönebilir mi Boyutlar arasında geçişler var mı Melekler gülümsüyor mu orada sana Bir bilinmezlik rüyası bu Bu rüyaya dalıpta uyanan var mı Rabbi ’nin "Ol" dediğini Durdurmaya yetecek kudretin var mı Ölüm sana bu kadar yakınken, ey insan Bu neyin havası Bu neyin cakası... Şu uçsuz bucaksız topraklara sultan olsan Saray yapıp içini de cariyelerle doldursan Vezirlerin ayrılmasa dizinin dibinden Damatların bir dediğini ikiletmese Kethüdaların fırıl fırıl etrafında dönse Dalkavukların huzurunda kırk takla atsa Hayat ile ölüm arasındaki O hassas, o ince çizgiyi Henüz geçmediysen sen ve Ölüm bu kadar yakınken sana, ey insan Bu neyin havası Bu neyin cakası... Haydi gel, sen biraz insaf et Ahali bu kadar zordayken Ahali bu kadar muhtaçken İtibardan ne olur Biraz da sen tasarruf et. Uzun sözün kısası Ne demiş Cahit Sıtkı Tarancı: "...Bir namazlık saltanatın olacak/ O musalla taşında..." Cahit Fıkırkoca 12.03.2023, Ankara |