Ey İstanbul, İçimdesin Sen!
...yine soğuk mu çöktü kente
ayazlara mı çarpıldı yanmaların derin sularında alevlerin sokaklarında mavi gözlü çocukların el ovuşturmalarında ekmeksiz mi kaldı renk renk lalelerin mi dondu neden yüzündeki tebessümler karardı yapma be koca şehir, sen de benim gibi baht-ı karalara mı büründün yasın bitsin, ayaga kalk! hatırladın mı mart ay’ında kucaklaşmıştım seninle sana hasret yüklü yıllarım erimişti ayak uçlarına kapanmıştım şaşkınca bilmiyorum, o heyecanla ağladığımı ellerim ellerindeydi ayasofyan sarmalarken beni sultanahmet’inden yükselen ezan sesinde gözlerim tarihinin şanına gömüldü... lakin koca şehir, İstanbul gül kokularında laleler açarken boğazın gülücüklerinde yelken açtım kız kulesinden el sallarken bir dilbere kayıklarında kürekler çekesim geldi içim gitti mavi sularında saçları savrulan yare gözlerim, gözlerinde üfelendi sana yangınlığım onuda aldı yüreğimin derinliklerine sen gibi... ben seni boğulmuşluklarda değil de bilek bükülmezliğinde yağız atların kişnemelerinde fatih’in gururlu bakışlarında görmek isterim, bahtına küsmüş şehir sen ne bakarsın benim yorgunluğuma çakallarla baş edemediğime ya sen öyle misin be ecdat yadigarı koca şehir ırmaklarından irinler akmasın kurtların çakallara peşkeş çekilmesin yürüyelim sokaklarında başımız dik kavgalarımın şehri sevdalarına sarılıp mutlu olduğum İSTANBUL!.. |
ayazlara mı çarpıldı yanmaların
derin sularında alevlerin
sokaklarında mavi gözlü çocukların
el ovuşturmalarında ekmeksiz mi kaldı
renk renk lalelerin mi dondu
neden yüzündeki tebessümler karardı
yapma be koca şehir, sen de
benim gibi baht-ı karalara mı büründün
yasın bitsin, ayaga kalk!
Sevgili Direniş sen her şeyi çok güzel anlattın ayağa kalkarsa istanbul...!
Yürekleri uyandiran yüreğini en ulvi dileklerimle kutluyorum...yaz can direniş yaz ınsan zaman oluyor yazamiyor...Sevgilerimle...